Tanrıkulu: Her yere hızlı tren Diyarbakır'a kara tren!
Tanrıkulu: Her yere hızlı tren Diyarbakır'a kara tren!
CHP Diyarbakır milletvekili M. Sezgin Tanrıkulu, kentin bir türlü çözülmeyen sorunlarını meclis gündemin taşıdı. Diyarbakır’a bir türlü yapılmayan otoban ve hızlı tren ile ilgili açıklamalarda bulunan Tanrıkulu, Şanlıurfa'dan Diyarbakır'a otoban projesinin 2035 yılı için projelendirildiğini söyledi. Bölgedeki sulama kanalları ile bir çalışma olmadığını da dile getiren Tanrıkulu, böylelikle çiftçinin DEDAŞ’ın insafına terk edildiğini belirttİ.
CHP Diyarbakır milletvekili M. Sezgin Tanrıkulu, kentin bir türlü çözülmeyen sorunlarını meclise taşıdı.
İlk defa şahsı adına söz aldığını belirten Tanrıkulu, otobandan, hızlı trene ve Amedspor’a kadar bir çok sorunu dile getirdi.
RAYLI SİSTEM YATIRIM PROGRAMINDA YİNE YOK
Bütçedeki bütün bakanlıkların kalemlerine baktığını belirten Tanrıkulu, “Diyarbakır'ın çok temel sorunları var. Diyarbakır kadim bir kent, tarihi bir kent, kimlik kenti, kültür kenti. Nüfusu iki milyona yaklaşmış. Ama bütçeden alması gereken payları almıyor maalesef. İki milyonluk kent olup da kentin içerisinde raylı sistemi olmayan, ulaşım altyapısı olan başka bir kent yok. Soru sordum Bakanlığa, cevap verdiler. İşte Bursa'da Bakanlığın yürüttüğü raylı sistemle ilgili çalışma var. Kocaeli'de var. Başka illerde yapılmış daha önceden. Ama bunlar devam eden projeler İstanbul'da var ama Diyarbakır'la ilgili olarak, raylı sistemle ilgili olarak bir yatırım programı yok. Bu bütçede de yok” dedi.
OTOBAN PROJESİ 2035 YILINDA
Kentteki en büyük sorunlarından birinin otoban olduğunu dile getiren Tanrıkulu, şunları söyledi:
“Otoban Şanlıurfa'ya kadar geldi. Nüfusu iki milyon olan başka bir şehirle ilgili otobanla ilgili her çalışma yapılmış ama Diyarbakır'la ilgili çalışma yok. Onun da sorusunu sordum. 2035 yılına planlanmış. Şanlıurfa'dan Diyarbakır'a otoban projesi. 2035 yılına! 2024 yılındayız. 2035 yılında ancak projelendirilecek.
KARA TREN GEÇİYOR, OTOBAN GEÇMİYOR
Şimdi hem Avrupa Birliğinin yolu Diyarbakır'dan geçer diyorsunuz. Demokrasinin yolu Diyarbakır'dan geçer diyorsunuz. Ama hızlı tren geçmiyor, kara tren geçiyor, otoban geçmiyor. Normal yollar berbat. Dolayısıyla eğer gerçekten Diyarbakır'ı Ankara'ya bağlamak istiyorsanız ilk önce bu projelerle bağlayacaksınız. Orada yurttaşlarımız kendisini ayrı hissetmeyecekler. Kimlik olarak da ayrı hissetmeyecekler. Kendilerini dışlanmış hissetmeyecekler.”
SULAMA KANALLARINA PARA AYRILMIYOR
Bölgedeki en büyük projelerden bir tanesinin de GAP'ta sulama projeleri olduğunu dile getiren CHP’li Tanrıkulu, “İki büyük baraj yapıldı Diyarbakır'da, merkezde. Silvan ve Kralkızı Barajları. Barajlar bitti, enerjiyle ilgili kısım bitti, enerji üretiyorlar ama sulama ile ilgili kısımla ilgili hiçbir çalışma yok. Türkiye'de tarımda kullanılan enerjinin yüzde 50’si DEDAŞ'ın yetki sahibi olduğu altı ilde kullanılıyor. Diğer yüzde 50’si ise bütün Türkiye'de. Neden DEDAŞ'la ilgili yüzde 50 kullanılıyor? Bu sulama kanalları yapılmadığı için ve DEDAŞ'ın sizler üzerinde yaptığı lobiyle bunlar yapılmıyor. Sulama kanallarına para ayrılmıyor. DEDAŞ çiftçiye elektrik satsın, zulmetsin, oradan para kazansın diye. Oysa Diyarbakır'da ve bütün bölgede sulanabilir tarım arazilerini ancak dörtte biri veya beşte biri şu anda sulanabiliyor. Ve yine bu bütçede sulama kanallarına ayrılan herhangi bir bütçe yok. Dicle elektriği söyledim. Bütün yaz boyunca onun zulmüyle Diyarbakır'da ve bölgedeki bütün çiftçiler, esnaflar zulüm gördüler. Sanayiciler zulüm gördüler.
SURİÇİ 'TOLEDO' OLACAKTI AMA ŞEHİR OLAMADI!
Diyarbakır tarihi kent dedik. Surlar var. Bin yıllık, on bin yıllık surlar var. Suriçi büyük bir yıkım yaşadı, ‘Toledo’ olacaktı ama şehir olamadı! Kibirle bir proje yapmaya çalıştınız. Kenti kendi kimliğinden uzaklaştırdınız. Ama şimdi gidelim beraber Suriçi’ni gezelim, savaştan çıkmış görüntü halen orada duruyor.
Aradan sekiz yıl, dokuz yıl geçmesine rağmen. Kentin dinamiklerinden yoksun bir biçimde proje yapmaya çalıştınız. Onu da yarı bıraktınız. Kentin turizm potansiyeli bu bakımdan da kullanılamıyor. Maalesef kullanılamıyor.
Keza Milli Eğitimle ilgili projeler. Üniversiteyle ilgili yatırım projeleriyle ilgili olarak tek bir bütçe ayrılmış değil. Dicle Üniversitesi 1968’de kuruldu. Daha sonra kurulan üniversitelerdeki altyapıyı biliyoruz. Dicle Üniversitesiyle ilgili olarak yatırım programında yine herhangi bir yatırımla ilgili bir şey yok ve hastane kullanılamaz durumda. Dicle Üniversitesi Araştırma Hastanesi yurttaşlarımıza hizmet veremez durumda” ifadelerine yer verdi.
AMEDSPOR'A TUZAK KURDUNUZ!
Son olarak Amedspor ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Tanrıkulu, “Kentin takımı, milyonlarca taraftarı var. Geçen yıl şampiyon oldu, birinci lige çıktı. Stadı yok. Stad Bakanlığa ait. Saha onarıma alındı. Sonuçta bir ayda, bir buçuk ayda yapılması lazım bu onarım işlemlerinin. Ama öyle bir berbat yaptılar ki, AmedSpor'a tuzak kurdu bizzat Bakanlık ve Spor İl Müdürlüğü. İhale yaptılar. Stat, bir dönem geçti, bir yarıyıl geçti. İlk yarı bitti. Amedspor sadece bir kez kendi seyircisi önünde o sahada oynayabildi. Balçıktan kimse koşamadı, sahası kapalı şimdi. Hiç kimse de bunun hesabını sormuyor. Amaç Amedspor’un taraftarları kendi kentinin takımına sahip çıkamasın, uzak kalsın Bunları söylememenin amacı şu: Diyarbakır'ın sahipleri var, bizleriz. Diyarbakır halkıdır, kent halkıdır. Ama sonuçta Adalet ve Kalkınma Partisi 22 yıldır iktidardadır. 22 yıldır bu beklenen projeler hepsi askıda bekliyor, indirilmedi. Ve Diyarbakır'a karşı da, bölgeye karşı da, altyapı projeleri bakımından da ayrımcı politikalarınız bu bütçede devam ediyorum maalesef. Bunları teşhir etmeye ve Diyarbakır için de, bölge için de, halkımız için de çalışmaya devam edeceğiz diyorum. Hepinize saygı ve sevgilerimi iletiyorum.” dedi. HABER MERKEZİ
Ankara HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.