Diyarbakır'ın unutulmuş güzelliği
Diyarbakır'ın unutulmuş güzelliği
Güzel Şeyh Kasrı ve Medresesi, sadece bir yapı değil, aynı zamanda bir zaman yolculuğu vaat ediyor.
Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Altınakar Köyü’nde yer alan Güzel Şeyh Kasrı ve Medresesi, bölgenin kültürel ve tarihi mirasın önemli eserlerinden birini oluşturuyor.
Güneydoğu Eskpres gazetesinde Mehmet Türk'ün geçtiği haberde, Güzel Şeyh Kasrı ve Medresesi, sadece bir yapı değil, aynı zamanda bir zaman yolculuğu vaat ediyor. Tarihle iç içe geçmiş bu muazzam eser, sizi geçmişin büyüsüyle kucaklaşmaya davet ediyor. Diyarbakır'ın Çınar ilçesi Altınakar köyünde yüzyıllar boyunca hikayelerine tanıklık etmiş, geleneksel konut mimarisinin ötesinde bir yapı göze çarpıyor: Güzel Şeyh Kasrı ve Medresesi.
BİR ASIRDIR AYAKTA
1900'lü yıllarda, Şeyh Kasım'ın büyük oğlu Şeyh Mehmet Niyetullah Altınakar tarafından inşa edilen bu muhteşem yapı, sadece bir ev değil, aynı zamanda bir medrese olarak da kullanılmıştır. Binanın her köşesi, incelikle işlenmiş süslemelerle doludur, mimari detaylar göz alıcıdır.
Güzel Şeyh Kasrı ve Medresesi, sadece bir yapıdan çok daha fazlasını temsil ediyor; tarihin derinliklerindeki birçok hikayenin anlatıcısı konumundadır. Köy halkı için bir buluşma noktası olan bu muazzam eser, geçmişin izlerini taşıyan bir anıt niteliğindedir.
SÜRYANİLERİN EN İYİ MİMARI YAPTI
Diyarbakır'ın Altınakar köyünde bulunan Güzel Şeyh Kasrı ve Medresesi, 1900'lü yıllarda Şeyh Mehmet Niyetullah Altınakar tarafından dönemin en iyi Süryani mimarı Sarkis Lole'ye yaptırılmıştır.
Bugün bile Güzel Şeyh Kasrı ve Medresesi, ziyaretçilerine geçmişin ihtişamını ve yaşamın derinliğini sunmaya devam ediyor. Şeyh Kasım'ın büyük oğlu tarafından yapılan bu muhteşem eser, kültürel mirasımızın önemli bir parçasını oluşturuyor ve gelecek nesillere ilham veriyor.
MÜRİTLER TAŞLARI 20 KM. ÖTEDEN TAŞIDI
Güzelşeyh Köyü'nde bulunan ve yaklaşık 150 yıl önce yapıldığı belirtilen Güzelşeyh Kasrı, zamana yenik düştü. İlgisizlik yüzünden büyük bölümü yıkılan kasrın yaşayan varislerinden biri olan Güzelşeyh Muhtarı Kutbettin Altunakar, kasrın 20 kilometrelik uzaklıktaki bir köyden insan gücüyle taşınan taşlarla 7 yıl içerisinde yapıldığını belirtti. Altunakar, "Ermeni bir usta yapmış, bu kasrı. 20 kilometre ötedeki Bağıcık Köyü'nden şeyhin müritleri, yan yana durarak, insan gücüyle bazalt taşları buraya taşımış. Şeyh ailesi, sürgüne gönderildiği için bakımsızlık yüzünden kasr tahrip olmuş" dedi.
YAPIMINDA ÇİMENTO DEĞİL, YUMURTA AKI KULLANILDI
Güzelşeyh Köyü'nde bulunan ve köyle aynı ismi taşıyan 150 yıllık Güzelşeyh Kasrı'nın büyük bölümü, bakımsızlık ve ilgisizlik nedeniyle yıkıldı. Bir dönem medrese olarak kullanılan ve zamana yenik düşerek, tahrip olan kasrın altında; 12 oda, kiler, mutfak ve yukarı çıkan bir merdiven koridoru bulunuyor. Çimento kullanılmadan, tamamı yumurta akıyla yapılan kasrın yıldız, hilal ve Osmanlı motifleriyle süslendiği görüldü. Yaklaşık 10 dönümlük arazi üzerine kurulduğu tahmin edilen kasrın, haremlik ve selamlık olmak üzere iki girişinin olduğu belirtildi. Karacadağ bazalt taşı ve Mardin taşı olmak üzere iki çeşit taştan yapılan kasrın duvarlarına köyün gençleri tarafından çeşitli yazılar yazıldığı ve duvarların tahrip edildiği gözlendi.
7 YILDA TAMAMLANMIŞ
Güzelşeyh Köyü Muhtarı ve kasrın varislerinden Kutbettin Altunakar, büyüklerinden dinlediği kadarıyla kasrın yaklaşık 150 yıl önce yapıldığını söyledi. Kasrın, Osmanlı Dönemi'nde yaşayan ataları Şeyh Mehmet Niyetullah tarafından yapıldığını anlatan Altunakar, "Tarihi Güzelşeyh Kasrı, Şeyh Mehmet Niyetullah tarafından yapılmıştır. Yaklaşık 10 dönümlük alanda kurulmuştur. Yapımı için 20 kilometre ötedeki Bağcık Köyü'nden çıkarılan Karacadağ Bazalt taşları, müritler tarafından buraya getirilmiş. O zaman tabi ki araç olmadığı için müritler, yan yana 20 kilometrelik insan zinciri oluşturarak, koca taşları elden ele taşıyarak, buraya getirmişler. Ermeni bir taş ustası ve 20 işçisiyle birlikte burada kurulan atölyede taşlar numaralandırılmış, motif ve süslendirilerek kasır, 7 sene süren çalışmayla tamamlanmış" diye konuştu.
BALKAN GÖÇMENİ 50 AİLE KASRA YERLEŞTİ
"Şeyh Sait Olayları sırasında şeyh ailesinin sürgüne gönderilmesinden sonra Balkan göçmeni 50 aile, buraya getirilerek, kasra yerleştirilmiş. Az ileride görülen Beşpınar Köyü inşa edilene kadar Balkan göçmenleri, 1930 yılına kadar burada yaşamış. Şeyhlerden oluşan 15 aile, sürgünde yaklaşık 7 yıl kalıyor. Bunlar, döndüklerinde, kasrın bir bölümü tahrip olmuş. Daha sonra büyüyen aile fertleri, her biri başka bölgelere göç ediyor. Varisleri çoğaldığı için de kimse tek başına herhangi onarım ve tadilat yapamıyor. Çınar Kaymakamlığı'na da başvuruda bulunduk. Varis çok olduğu için varislerin yarısından fazlasının imzası gerekiyor. Varislerin yarısından imza alınamadığı için kimse burada tamirat yapamıyor. Buranın onarılarak, bölge ve ülke turizmine kazandırılmasını istiyoruz. Devlet büyüklerine çağrıda bulunuyoruz. Bu tarihi esere sahip çıkılmasını istiyoruz."
Diyarbakır HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.