Diyarbakırlı Mutlu Kaya, saldırının üzerinde 9 yıl geçti
Diyarbakırlı Mutlu Kaya, saldırının üzerinde 9 yıl geçti
Diyarbakırlı Mutlu Kaya, 2015 yılının Mayıs ayında Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki evlerinde silahlı saldırıya uğradı. Kaya’nın ağır yaralanarak yüzde 97 engelli kaldığı saldırının üzerinden 9 yıl geçti.
Bu yılki 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde de, Türkiye'de kadına yönelik şiddet değişmeyen gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyor.
8 yaşındaki Narin Güran cinayeti, 19 yaşındaki iki genç kızın öldürülmesi, Rojin Kabaiş’in şüpheli olduğu iddia edilen ölümüne kadar uzanan süreçle birlikte Türkiye’de her ay birkaç kadın öldürülüyor.
Hem cinayet hem şiddete maruz kalan kadınların mücadelesi her geçen gün daha da artıyor. Tıpkı şiddet kurbanı Diyarbakırlı Mutlu Kaya gibi.
Mutlu Kaya’nın ağır yaralanarak yüzde 97 engelli kaldığı saldırının üzerinden 9 yıl geçti. Bu süre zarfında ailesi onu bir an olsun yalnız bırakmadı. Bazen annesi bazen ablası Songül’ün desteğiyle Mutlu, uzun bir tedavi sürecinin ardından, zor da olsa birkaç adım atmayı başardı.
Kadına yönelik şiddet denince, Diyarbakırlı Kaya ailesi ilk akla gelenler arasında yer alıyor. Aile erkek şiddetinin sembolü gibi. Ailenin iki kızı, beş yıl arayla erkek şiddetinin kurbanı oldu. Erkek arkadaşının silahlı saldırısı sonucu ağır yaralanan Mutlu Kaya, yüzde 97 engelli halde yaşama tutunmaya çalışıyor. Ablası Dilek ise artık hayatta değil.
8 çocuklu bir ailede büyüyen Mutlu Kaya, güzel sanatlar lisesinde okurken, bir ses yarışmasına katıldı.
19 yaşındaki genç kadının sesinin güzelliği jürinin dikkatini çekmişti. Ancak Kaya’nın neredeyse tüm Türkiye tarafından tanınmasına neden olan olay bundan sonra yaşandı. Kaya, arkadaşı Veysi Ercan tarafından başından silahla vurulunca bütün hayatı değişti. 58 gün yoğun bakımda kalan genç kadın, mucizevi bir şekilde hayatta kalmayı başardı. Ancak geride yüzde 97 engelli bir vücut ve yıkılan hayaller kaldı. Daha önce amatör ligde futbol oynayan, beden eğitimi ve spor bölümünde okuyan Kaya, kendi tabiriyle, “dört duvar arasına” mahkum oldu.
Uzun bir tedavi sürecinin ardından az da olsa toparlanan Kaya, hayatının büyük bölümünü evde geçiriyor. Fırsat buldukça kedisi Maşa ile oynuyor. Zamanını kitap okuyarak geçiren Kaya, müzikten de kopmadı. Orgunu elleri tuttuğu kadar çalmaya devam ediyor.
Kaya, müzik, kitap ve egzersizlerinden kalan zamanında şiddet gören kadınlar için çalışıyor. Sosyal medya üzerinden takipçileriyle buluşan Kaya, şiddet gören kadınların sesini duyurmaya çalışıyor.
VOA Türkçe ile evinde yaptığı görüşmede Kaya, kadınların ölüm haberlerini aldıkça üzüldüğünü söyledi. Kadınlar için mücadele etmeyi sürdürdüğünü dile getiren Kaya, “Güçlü durmaya çalışıyorum, savaşıyorum. 9 yıl oldu, mücadele etmeye devam ediyorum. Asla pes etmiyorum. Kadınlarımız için, ölen kızlarımız için mücadele ediyorum. En son haberlerde İkbal, Ayşenur, Narin, Rojin vardı. Bunları görüyorum üzülüyorum. Kendi çapımda mücadele etmeye çalışıyorum. Kendi sesimi duyurmaya çalışırken, ölen kızlarımızın, çocuklarımızın da hakkını aramaya çalışıyorum elimden geldiğince” dedi.
Kadınların çabaları sonucu toplumda duyarlılık oluştuğunu savunan Kaya, yasaların değişmesi gerektiğine inanıyor.
Kaya'yı vuran serbest: "Sahte hesaplardan tehdit mesajları alıyorum"
Kaya’yı başından vurarak engelli kalmasına neden olan Veysi Ercan 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
7 yıl hapis yatan Ercan, iki yıl önce tahliye edildi. Ercan’ın dışarıda olması Kaya’yı tedirgin ediyor. Sosyal medyada sahte hesaplardan tehdit mesajları aldığını anlatan Kaya, “O da Diyarbakır'da, ben de Diyarbakır'dayım. Sadece 7 yıl yattı. Ben 9 yıldır şu dört duvar arasındayım. Benim elim, ayağım tutmuyor. Bunun acısını yaşıyorum. Bir yandan işte tedavi olmaya, iyileşmeye çalışıyorum. Tehdit mesajları alıyorum sahte hesaplardan. O mu değil mi bilmiyorum. Polise verdim ama ne olacak bilmiyorum. Mesajları kim atıyorsa ortaya çıkarılsın istiyorum” diye konuştu.
Diyarbakır HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.