DEDAŞ mahalleyi 20 gün elektriksiz bıraktı: Can ve mal güvenliği tehlikeye atıldı
DEDAŞ mahalleyi 20 gün elektriksiz bıraktı: Can ve mal güvenliği tehlikeye atıldı
Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Ufuk Bulut, Malabadi Mahallesi'ndeki elektrik kesintisinin hukuksuz olduğuna işaret ederek, DEDAŞ’ın yanlış uygulamalarına dair yaptıkları tespitleri sıraladı.
Haber: İhsan YILMAZ/SİLVAN
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Amed Şubesi, Amed’in Farqîn (Silvan) ilçesine bağlı 320 hanenin bulunduğu Malabadî Mahallesi’nde Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) Diyarbakır İl Müdürlüğü tarafından 20 gündür süren kasıtlı enerji kesintisine dair açıklama yaptı.
Mahalleye yapılan ziyarete Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Farqîn Belediyesi Eşbaşkanları Kadri Esen ve Sevim Biçici, Amed Barosu, EMO Amed üyeleri ile çok sayıda kişi katıldı.
Burada yapılan açıklamada konuşan EMO Amed Şube Eşbaşkanı Ufuk Bulut, 15 Kasım’da bölgede incelemeler yapıldığını belirterek, “Mahallede direklerin dikilmek istendiği yer ve güzergâhların özel mülkiyete ait olduğu ve kamulaştırma yapılmadan bu alanların DEDAŞ tarafından haksız-hukuksuz bir şekilde kullanılmak istendiği, ana cadde ve kaldırımlarda belediye veya karayollarından herhangi bir izin alınmadan çalışma yapıldığı ve bu çalışmaların Farqîn belediyesi tarafından tutanak tutularak durdurulduğunu tespit ettik” dedi.
‘YENİLEME SAYAÇLARIN DİREK ÜZERİNE ÇIKARILMASI’
DEDAŞ’ın 30 Ekim’de Silvan Kaymakamlığı’na Malabadî mahallesinde mevcut dağıtım sistemine can ve mal güvenliği olmadığı gerekçesi ile enerji verilemeyeceği dolaysıyla yenileme amaçlı planlı bir kesinti yapılacağı bildirildiğine dikkat çeken Bulut, “Fakat sorunun iddia edildiği gibi elektrikten kaynaklı can ve mal güvenliğinin sağlanması amaçlı olmadığı, içine sayaç takılmış direk üstü panoların mevcut direklere yerleştirildiği ve eski sistemin daha da tehlikeli bir biçimde sürdürüldüğü görülmüştür. Böylece can ve mal güvenliğinin kesinti gerekçesi/bahanesi olarak sunulduğu ve gerçekten yapılmak istenenin sistemi yenilemekten ziyade sayaçların direğin tepesine konulması olduğu anlaşılmıştır. Pano kapaklarının DEDAŞ tarafından kırıldığı, içerisindeki koruyucu elemanların (şartel ve sigortaların) söküldüğü, pano kapaklarının açık bırakıldığı ve enerjili olması nedeniyle de panoların bu haliyle can ve mal güvenliğini tehdit ettiği görülmüştür. Çatakköprü İlköğretim/Ortaokulunda 4 gün boyunca elektrik kesintisi yapılması nedeniyle eğitim hizmetleri verilememiştir. Gelen tepkiler üzerine trafodan direk hat çekilerek enerjinin verildiği, mevcut güzergahlarda meskenlerin enerji kablolarının koparılarak yere atıldığı, enerji almalarının engellendiği, Cami ve bir çok meskenin ise enerjisiz olduğu görülmüştür” diye belirtti.
‘DEDAŞ CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE ATTI’
Mahallede engelli ve hasta bireylere sunulan jeneratörler için yakıtın temin edilmediğini dile getiren Bulut, “DEDAŞ’ın enerji verdiği güzergahlar için kullandığı atlamaların (jamper) tekniğine uygun olmadığı, can ve mal güvenliğini tehlikeye attığı tespit edilmiştir. Pano- direk arasını besleyen enerji kablolarının DEDAŞ tarafından sökülüp götürülmüş olması nedeniyle buradan enerji alan bütün meskenlerin enerjisiz bırakılmış olduğu tespit edilmiştir” diye konuştu.
Bulut, DEDAŞ’ın yaptığı uygulama yanlışlarını da şöyle sıraladı:
"* Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği, Elektrik Piyasasında Kullanılacak Sayaçlar Hakkındaki Tebliğ, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gibi bu alanda çıkan yönetmelik ve tebliğlere aykırı olduğu. Elektrik İç tesisleri yönetmeliğinin 18’inci maddesine göre ‘sayaç, kofre ve besleme hattı koruma elemanlarının türü, büyüklüğü nereye konulacağı, besleme hattının yapıya nereden gireceği proje onayı sırasında işletmece belirlenerek projeye işlenir’ denilmektedir. DEDAŞ uygulamasında sayaçlar direk üzerine ve/veya yanına alınmakta ve proje onayı sırasında sayaç yeri projelere işlenmemektedir. Proje onayı ile sonrasında yapılan abone sözleşmesinde ise DEDAŞ uygulamasına ilişkin bu konuda bir ibare de yer almamaktadır.
* Uygulama ile abone sahibi yurttaşların sayaçlarına erişimi engellenmekte, tüketim miktarlarının DEDAŞ tarafından okunması sırasında izlenmesine ise olanak bırakmamaktadır. Hatalı ve yanlış okumaların yaşanma ihtimaline karşın yurttaşların tüketim değerlerini gözlemleyememeleri dolayısıyla mağduriyet yaşamaları söz konusu olmaktadır.
* Teknik ve teknik olmayan kayıp oranı yüzde 30'un üzerinde olan il ve ilçelerde, ilgili dağıtım şirketi tarafından kayıp-kaçak ile mücadele dâhilinde elektrik sayaçlarının tesisi için bir yer belirlenmesi esasına dayandırılarak hayata geçirilen uygulama ile il, ilçe veya mahallerde yaşayan tüm yurttaşların kaçak elektrik kullandığı varsayılmakta ve cezalandırıldıkları görülmektedir. DEDAŞ uygulamasında toplu bir cezalandırma durumunun da söz konusu olduğu görülmektedir.
* Kayıp ve kaçak oranının yıl gerçekleşmeleri ve gerçekleşme yöntemleri, takip eden yıllarda bu oranların nasıl değişeceği ile uygulamanın bu kapsamda devam edip etmeyeceğine ilişkin bilgiler bulunmamakla birlikte kamuoyu ile de paylaşılmamaktadır. Kayıp kaçak oranının yüzde 30’un altına inmesi durumunda sayaç yeri değişikliği uygulamasının devam edip etmeyeceği ise bilinememektedir.
* DEDAŞ’ın yetki sınırları içerisinde sıklıkla Elektrik kesintileri yaşanmakta ve yurttaşlar en temel hakkı olan enerjiye ulaşım hakkından yoksun bırakılmaktadır. Sözde ‘Kaçak elektrikle mücadele’ kapsamında DEDAŞ tarafından sıklıkla planlı ya da plansız elektrik kesintilerinin yapıldığı görülmektedir. Kaçakla mücadele yöntem ve uygulamaları yürürlükteki mevzuatlarda tanımlanmıştır. Mevzuat ve hukuk dışı bu türden uygulamalar (Sayaç yerlerinin değiştirilmesi gibi v.s) DEDAŞ’ın sık sık başvurduğu yöntemler arasında gelmektedir. Uygulama ile DEDAŞ vatandaşı enerjiye erişim hakkından yoksun bırakmaktadır.
* Sıklıkla yaşanan elektrik kesintileri, tarife değişiklikleri ile özellikle son yıllarda sürekli artan elektrik fiyatları ve ödenmesi mümkün olmayan kabarık faturalar sonucunda yurttaşlarımız mağdur olmaktadır.
* DEDAŞ’ın mevzuatlara aykırılık teşkil eden, keyfi ve hukuka uygun olmayan uygulamaları sosyal yaşamda derin tahribatlara neden olmaktadır. Yurttaşlar ‘hırsız’ olarak gösterilmekte ve lanse edilmektedir.”
Tüm ulusal mevzuatlara aykırılık teşkil eden veya çelişen, hukuka ve insan haklarına aykırı, vatandaşı enerjiye erişim hakkından yoksun bırakarak mağduriyetlerine neden olan yanlış uygulamaların derhal sonlandırılması gerektiğini söyleyen Bulut, “Elektrik dağıtım alanı özel şirketlerden alınarak yeniden kamulaştırılmalı, elektrik enerjisi kamusal hizmet şeklinde, kaliteli ve kesintisiz bir biçimde yurttaşlara sunulmalıdır. Haksız ve hukuksuz bu türden uygulamaların sonlandırılması için yargı dahil gerekli tüm yasal süreçleri işleteceğimizi ve konunun takipçisi olacağımızı basın ve kamuoyunun bilgisine sunarız” dedi.
'SÜRECİN TAKİPCİSİ OLACAĞIZ’
Ardından söz alan Amed Barosu Tüketici Hakları Komisyonu Başkanı Nupelda Eren, DEDAŞ’ın hukuk dışı uygulamalarına karşı sürece müdahil olduklarını belirterek, “Burada ulaşım, sağlık ve eğitim hakları tamamen ihlal edilmiştir. Hiçbir idari karar olmadan özel mülkiyete cebren girilmeye çalışılmıştır. Hukuki sürecin takipçisi olacağız” diye belirtti.
Son olarak konuşan Farqîn Belediye Eşbaşkanı Sevim Biçici, DEDAŞ’A yapılan hukuksuzluktan dönülmesi için çağrıda bulundu. Halkın yanında olduklarını dile getiren Sevim Biçici, “Belediye ile halkı karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Zamanında ve yerinde müdahale ettik. Bugün yine buradan sesleniyoruz; Enerji tüketimi ve elektrik de doğal haklarıdır. Bu halkı gasp ediyorsunuz. Bu yanlıştan dönün diyoruz” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.