"Tarihin Sessiz Çığlığı: Silvan Surları Yok Oluyor"
"Tarihin Sessiz Çığlığı: Silvan Surları Yok Oluyor"
Dünyada dolgu sistemiyle inşa edilen tek kale şehri olan Silvan kalesi, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Haber: İhsan YILMAZ
Silvan ilçesinde yer alan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan tarihi surlar, ne yazık ki ilgisizlikten dolayı yıpranmaya başlamıştır. Kaderine terk edilen bu tarihi yapılar, her geçen gün daha fazla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Silvan ilçesinde bulunan tarihi surlar, binlerce yıllık geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olmasına rağmen, bugün ne yazık ki ilgisizlik ve bakımsızlık nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu tarihi yapılar, zaman içinde çeşitli uygarlıkların izlerini taşımış, bölgenin kültürel ve tarihi zenginliğinin bir parçası olmuştur. Ancak, günümüzde bu değerli eserler kaderine terk edilmiş durumda.
Tarihi kaynaklara göre Silvan surları, Roma, Bizans, Mervaniler, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir savunma hattı olarak kullanılmıştır. Bu surlar, bölgenin stratejik önemi nedeniyle defalarca onarılmış ve güçlendirilmiştir. Ancak, son yıllarda gerekli restorasyon çalışmalarının yapılmaması, surların giderek harap olmasına neden olmuştur.
TARİHİ SUR TEHLİKE SAÇIYOR
Yerel halk, bu tarihi mirasın korunması için yetkililere defalarca çağrıda bulunmasına rağmen, surların kaderiyle baş başa bırakıldığı görülüyor. Özellikle son yıllarda artan yağışlar ve doğal afetler, surların yıpranmasını hızlandırmış durumda. Taşların yerinden oynaması, surların belirli bölgelerinde ciddi çökmeler yaşanmasına yol açmış ve bu da tarihi yapının geri dönüşü olmayan bir şekilde zarar görmesine neden olmuştur.
TARİH SAHNESİNDE SİLİNECEK
Silvan surları, sadece yerel halk için değil, tüm ülke ve hatta dünya için önemli bir kültürel miras niteliği taşımaktadır. Bu tür tarihi eserlerin korunması, gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem arz etmektedir. Uzmanlar, bu gibi yapılar için acil bir restorasyon ve koruma planının devreye sokulması gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor. Aksi takdirde, bu değerli yapılar tarih sahnesinden silinme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.
BÖLGENİN TARİHİ KİMLİĞİ
Silvan’daki tarihi surlar, sadece birer taş yığını değil, aynı zamanda bölgenin tarihi kimliğini yansıtan, medeniyetler arasında bir köprü görevi gören yapılardır. Bu mirasın korunması, kültürel hafızamızın ve kimliğimizin bir parçasını canlı tutmak anlamına gelmektedir. Yetkililerin bu konuda acil önlemler alması, restorasyon çalışmalarını başlatması ve tarihi surları yeniden eski ihtişamına kavuşturması, Silvan halkının en büyük beklentilerinden biridir.
SİLVAN KALESİ
Silvan Kalesi’nin ilk ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmacılara göre İ.Ö. 77 yılında Büyük Tigran Krallığının başkenti olarak kurulduğunda kent surları inşa edilmiş, daha sonra Bizanslılar döneminde esaslı bir onarım yapılmış ve bazı eklentilerle son şeklinini almıştır. Hamdaniler ve Mervaniler yönetiminde iken kaleye yeni burçlar ve surlar eklenmiş, kale daha müstehkem bir duruma getirilmiştir. Kale kalker taştan inşa edilmiş olup kareye yakın planlı, içkale, dış sur ve dış suru çevreleyen ikinci bir surdan oluşmaktadır. İki katlı olarak inşa edilen kale doğudan batıya 600, kuzeyden güneye 500 metre, toplam 2200 metre uzunluğundadır. 50 burcu ve dokuz kapısı bulunmaktadır. Dördü güney, ikisi kuzey, ikisi batı, biride doğu yönünde olan kapılardan bugün ismi bilinenler şunlardır: Meyhane Kapısı, Boşat Kapısı, Kulfa Kapısı, Aşağı Mahalle (deri jer) Kapısı,Burcu Şah Kapısı ve Diyarbakır Kapısı. Dörtgene yakın bir plan şemasında yapılmıştır. Kalenin burç ve kapıları üzerinde Eyyubilere, Artuklulara ve Mervanilere ait çeşitli yazıtlar bulunmaktadır.
Diyarbakır HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.