Silvan’ın ismi, Batman’a verildi
Silvan’ın ismi, Batman’a verildi
Yapay zeka Türkiye'de yer alan 81 ili yeniden isimlendirdi. Diyarbakır’a Mezopotamya ismini verilirken, Batman’a ise Silvan ilçesinin isminin vermesi dikkat çekti. Silvan. 1873 yılında ilçe merkezi olarak Diyarbakır’a bağlanan en büyük ilçelerden biri olmuştur.
Haber: İhsan YILMAZ
Türkiye'de gelişen yapay zeka teknolojisi, 81 ilin isimlerini değiştirdi ve ortaya bir birinden farklı isimler çıktı. Yapay zeka, Diyarbakır’a “Mezopotamya” ismini verilirken, bölge illerinden Şanlıurfa’a “Şanver”, Mardin’e “Akropol”, Adıyaman’a “Nemrut”, Elazığ’a ise “Palu” ismini verdi.
Ayırca, İstanbul'a "Istarmoni" Ankara'a "Atatürk" ismi verildi.
Yapay zekanın isimlendirmesinde ise dikkat çeken başka bir isim oldu. Diyarbakır’ın Silvan ilçesinin ismini komşu il olan Batman’a verildi. Diyarbakır’a bağlı olan Silvan, Batman’ın aynı zamanda komşusudur.
Silvan Tarihçesi
Asurlar Zamanında kurulmuş olduğu söylenen, Silvan, Diyarbakır ile ortak bir geçmişe sahiptir. Büyük Tigran tarafından kurulan Tigranokerta olarak bilinen Silvan, Helenistik Çağın en büyük ve en önemli kentlerinin başında gelmektedir. M.Ö 77 yılında 300 bin nüfusu ile bir imparatorluk başkenti olan Silvan’da 12 Yunan kentinin halkı yaşamaktaydı.
M.S 410 yılında Mar Marutha tarafından İran hükümdarı II. Şapur tarafından katledilen Hristiyan askerleri arasında “Kırklar” diye bilinen 40 Hristiyan şehidinin kemiklerinin büyük bir merasimle getirtip inşa ettirttiği kalede yapılan kemerlere bu kemikleri gömdüğü için Bizanslılar şehre Matryropolis (Şehitler Şehri ) adını vermişlerdir. VI.yy’da Bizans İmparatoru Justinanus’un Silvan Kalesini güçlendirip bu kale şehre kendi adını vererek, Justinianopolois’i Perslere karşı çok önemli bir garnizon olarak kullandı.
639 senesinde, Hz.Ömer döneminde, Iyaz Bin Ganm tarafından Bizanslıların idaresindeki Silvan fethedilir. Sonraki dönemlerde Hamdaniler (980-984), Mervaniler (984-1085 ) ,Büyük Selçuklu İmparatorluğu – Artuklu Beyliği, Eyyubiler, Anadolu Selçukluların idaresinde kalan Silvan 1259 yılında Hulagu önderliğindeki Moğollar tarafından zapt edilip, harabeye çevrilmiştir. Daha sonra İlhanlılar, Akkoyunlular (1375’e kadar), Karakoyunlular, Timur Döneminde ise (1397-1506) Silvan tekrar Akkoyunlulara veriliyor. 1506’da Safevilerin idaresine geçen Silvan, 1514 Çaldıran savaşı’ndan sonra 1524 senesinde Osmanlı Devleti’nin idaresine geçmiştir.
İslamiyet döneminde de Ortaçağ’ın en parlak kentlerinden biri olması, Meyyefarkin adıyla Mervani Devleti’nin başkenti, Artuklu Devleti’nin ikinci başkenti, Eyyubilerin ana merkezi olması, Silvan’ın tarihte önemli bir rol almasına sebep olmuştur. Mipherket, Muhargin, Farkin, Sliv, Sıliva ve bugünkü adıyla Silvan, 1873 yılında ilçe merkezi olarak Diyarbakır’a bağlanan en büyük ilçelerden biri olmuştur.
Silvan’ın ve bölgenin tarihi geçmişine ışık tutmaktadır.
Bugün yalnızları yaşamakta ama yine bugün uzaklardan yakınlaşmak isteyen ve yeniden, tarihiyle geleceğini yaratan ellerin sıcak ve dost dokunuşunun yaratı gücünde buluşmak istiyor. Bugün geleceğine eski ve yeninin dönüşümünde yeniden var olmak istiyor. Bugün keşfedilmeyi değil, keşfedilmişliğin parıltısının tekrar iadesini istiyor. Ödenecek borçlarla değil; eskimeyi ve eskiyle buluşturan yeninin doğurgan gücü olmak istiyor. Bugün Silvan, sizlerle buluşmak istiyor. Batısında; Diyarbakır ve Hazro, Kuzeyinde; Lice ve Kulp ilçeleri, Doğusunda; Batman ili Güneyinde Bismil ilçesi ile komşu olan Silvan, Diyarbakır ile ortak, eski bir geçmişe sahiptir. Bizanslılar döneminde Azizler Kenti anlamına gelen MARTİRAPOLİS adını aldığı, daha sonra Süryaniler tarafından MİFERKET, Ermenice NPHRKERT, MUHARGİN, İslam kaynaklarında ise MEYYAFARİKİN, MAFARKİN, FARKİN olarak anıldığı bilinmektedir. Yine Bizans İmparatoru Justinianos döneminde Silvan, Perslere karşı önemli bir garnizon olarak kullanıldığı için şehre JUSİNİANOPOLİS olarak adlandırıldığı bilinir. Bölgede yapılan araştırmalar sonucunda Silvan’a 7 km. uzaklıktaki Hasuni Mağaralarının Anadolu’nun ilk yerleşim yerlerinden biri olduğu ve mağaraların Mezolitik dönemde yerleşim gördüğü tespit edilmiştir.
Silvan çevresinin daha sonra Neolitik ve Kalkolitik dönemde de yerleşim gördüğü İ.Ö 3. binden itibaren Huri-Mitanniler, Asurlular, Urartular, Bit Zamanı Krallığı, Medler, Persler, Selevkoslar, ve Partların egemenliğine sahne olduğu, İ.Ö. 69- İ.S.53 tarihleri arasında kente hakim olan Romalılardan sonra İ.S. 226 yılına kadar kentin, Romalılar ve Sasaniler arasında el değiştirdiği bilinmektedir.
İ.S. 589 yılında Bizanslıların egemenliğine giren Silvan, 639 yılında İslam Orduları tarafından fethedilir. Sonraki dönemlerde Hamdaniler, Mervaniler, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Artuklu Beyliği, İnaloğulları, Nisanoğulları, Eyyubiler, Anadolu Selçukluları gibi medeniyetlerin idaresine geçen Silvan, 1259 Moğollar tarafından zapt edilip harabeye çevrilir. Daha sonra İlhanlılar, Akkoyunlular, Karakoyunluların eline geçen Silvan, 1506 yılında Safevilerin, 1524 tarihinde de Osmanlı Devleti’nin idaresine geçmiştir. İslamiyet döneminde de Ortaçağ’ın en parlak kentlerinden biri olması, Meyyafarkin adıyla Mervani Devleti’nin başkenti , Artuklu Beyliği’nin ikinci başkenti, Eyyubilerin ana merkezi olması, Silvan’ın tarihte önemli bir rol almasına sebep olmuştur.
Tarihte TİGRANOKERTA, MARTİRAPOLİS, MİFERKET, NPHRKERT, MUHARGİN, JUSTİNİANOPOLİS, MEYYAFARİKİN, MAFARKİN, FARKİN, SLİV, SILİVA, ve bugünkü adıyla Silvan. 1873 yılında ilçe merkezi olarak Diyarbakır’a bağlanan en büyük ilçelerden biri olmuştur. Silvan sahip olduğu zengin kültürü bünyesinde barındıran ve özgün bir kültür yaratmayı başarmış ender kentlerimizden bir tanesidir. Fakat ne yazık ki bugün sahip olduğu bu tarihi ve kültürel mirasları kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Diyarbakır HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.