Tarifi ve boyutu olmayan bir üzüntü içerisindeyim. Çok kıymetli bir dostu, bir ağabeyi kaybettik. Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Osman Avşar ile birlikte, geçtiğimiz hafta telefonla aramış, ‘Abi özledik sana geleceğiz’ demiştik. ‘Valla bu haftanın ilk üç günü toplantılar var, çok yoğunum, Perşembe günü bekliyorum’ demişti. Nasip olmadı... Evet, Kutbettin ağabeyden bahsediyorum. Kutbettin Arzu… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ona, ‘Atom karınca’ derdi. Muazzam projeciydi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı döneminde, şehrin iş çevresine önemli katkılarda bulundu. Hayata geçirdiği projelerle, kentin sürekli pozitif yönleriyle gündeme gelmesine katkı sundu. Sonra Milletvekili seçildi. Hiç kimseyi ayırmadan, sorgulamadan ve ötekileştirmeden, eşit ve adaletli davrandı... Öyle ki; bazı yakınları, sırf ondan pozitif ayrım görmedikleri için küstü, kızdı. Ama o hiçbir zaman liyakatten, adaletten ve dürüstlükten taviz vermedi. Mütevaziydi. Mevki ve makam, onu hiç ama hiç değiştirmedi. Her zaman ulaşılır oldu. Milletvekilliği sonrası, Mehmet Mehdi Eker’in Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı döneminde, uzun bir süre bakan yardımcısı olarak görev yaptı. O zaman da telefonlarına hep kendisi çıktı. Kapısını hep açık tuttu. Seçim hükümetinde de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı oldu. Mütevaziliğini, açık gönüllüğünü ve dürüstlüğünü yine kaybetmedi. Makamların değiştirmediği ender insanlardan biriydi Kutbettin ağabey. Bana hep söylerdi; ‘Biz seninle akrabayız’ Doğru söylüyordu. Ben daha hayatta yok iken, Sur İlçesi Alipaşa Mahallesinde dedemlerle, babamlarla komşulardı. Evleri yan yana ve iç içeymiş. O dönemler öyleydi. Kapı komşuları bir aile gibiydi. Yedikleri, içtikleri ayrı gitmezdi. Kutbettin ağabey, aile büyüklerimle beraber aynı sokakta, aynı avlulu evde beraber büyüdüklerini ve o dönemlerdeki anılarını hep bana anlatırdı. Bir gün dayımla sinemaya gittiğini, sinemada yangın çıktığını ve kendilerinin pencereden atlayarak kurtulduklarını hep gülerek anlatırdı. Aile olarak iyi günümüzde, kötü günümüzde hep yanımızda oldu. Düğünümüzde, taziyemizde hep baş köşedeydi. Allah ondan razı olsun. Doğrusu sadece bizim değil, o hiçbir dost ve arkadaşına sırt çevirmedi. Şehrin bütün insanlarıyla barışıktı. İnsanların derdini de, sevincini de paylaşmayı çok severdi. Sen hak ettin… Kutbettin ağabeyle hep görüşürdük. Ancak yakın tarihte Diyarbakır’da güzel bir anımız oldu. Şimdi izninizle o anıyı paylaşmak istiyorum; Tarih: 12 Mayıs 2023. Diyarbakır’daydık. Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Osman Avşar ile birlikte. Serin bir Diyarbakır akşamında, çay yudumluyoruz. Ülkenin olduğu gibi, Diyarbakır’ın gündemi de siyaset. Herkes 14 Mayıs seçimlerine kilitlenmiş. Osman be ile dedik ki; şehrin siyasetini, bu şehrin siyasetini en iyi bilenlerden, Diyarbakır Milletvekili, Gıda, Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Mehmet Mehdi Eker ile konuşalım. Hemen aradık sayın bakanı. Sağolsun kırmadı, bizi DSİ sosyal tesislerine davet etti. Bir de ekledi; ‘Yürüyüş yapacağız’ dedi.   Gittik. Saatler 23:30’u gösteriyordu. DSİ sosyal tesislerine girdiğimizde, korumaların dışında kimse yoktu. Sorduk; tesis içerisinde bulunan futbol sahasında yürüyüşte olduklarını öğrendik. Futbol sahasına gittiğimizde, Sayın Mehdi Eker ile  beraber, Kutbettin ağabey de vardı. Eşofman ve yürüyüş ayakkabılarıyla, tam takım yürüyüş yapıyorlardı. Selamlaştıktan sonra, sayın Eker, ‘Hadi yürüyüşe’ dedi. Hem yürüyor, hem sohbet ediyoruz. Sohbet o kadar koyu ve keyifli ki, zamanın nasıl geçtiğinin hiç farkında olmamışız. Sonra tarifini yapamadığım bir acı hissettim. Giydiğim ayakkabı yürüyüş ayakkabısı olmadığı için, sağ ayağımın topuğu adeta balon gibi şişti ve acı verdi. Ben, topuğumda oluşan balonu gösterip, artık yürüyüşe devam edemeyeceğimi söyleyince, herkes güldü. Kutbettin ağabey daha çok güldü.. Kahkahalara boğuldu. Kahkahalar eşliğinde bana, ‘Sen Mehdi bakanın bu saatte oturarak sohbet etmeyeceğini, saatlerce yürüyeceğini bile bile çıktın geldin. Sen bunu hak ettin’ deyip gülmeye devam etti. Her yönüyle muhteşem bir kişiliğe sahipti. Yüce Allah ona rahmet etsin, mekanı cennet olsun inşallah...