Seçimi kazanmak adına vatandaşın gönlünü, desteğini almak için sıralanan vaatlerin hepsi değerli ve anlamlı. En ufak itiraz yok. Ancak toplumun kanayan yarası haline gelen önemli bir mesele, hiç ağıza alınmıyor. Oysa ki, bu meselenin çözümü seçime ciddi oranda etki yapacak bir mesele. Toplumsal bir sorun haline dönüşmüş önemli bir mesele, liderlerin neden dikkatini çekmiyor, hiç anlamış değilim. Peki nedir bu toplumsal bir sorun haline gelen ve her geçen gün büyüyerek devam eden bu sorun? Konut ve kira artışları... Bu mesele arşa kadar yükseldi. Vatandaş adeta isyan ediyor.  İnsanlar, vicdan ve merhameti bitmiş ev sahiplerinin zulmüne maruz kalmış durumda. ‘Yok mu kurtaran?’ diye bağırıyor. Ama maalesef kimse duymuyor. Hakikaten anlamak mümkün değil. Liderler, siyasetçiler, neden bunu görmez, duymaz önüne geçecek adımlar atmaz? Bu sorun ‘Neden yasalar ve raportörler tarafından denetlenmiyor?’ sorusu hep cevapsız kalıyor. Türkiye genelinde son 2 yılda yaşanan kira artışları, dudak uçuklatıyor. Ev sahibi hayat pahalılığını gerekçe gösterirken, kiracı gelirinin o kadar artmadığını söylüyor. Kira fiyatlarındaki rekor artış ve yüksek enflasyona rağmen, kanunla ev kiralarına yüzde 25 artış sınırı, hiçbir şekilde uygulanmıyor. Tıpkı gıda maddelerinde yaşanan keyfi zamların önüne geçilemediği gibi, bunun da önüne geçilmiyor. Denetim mekanizması tamamen iflas etmiş. Yazıklar olsun… Türkiye’nin her şehrinde, her ilçesinde, konut ve kiraların fiyatlarında ciddi oranlarda artış var. Şikayetler, isyanlar neden duyulmuyor? Ev sahipleri, TÜFE kuralına uymuyor, daha da arttırmak istiyor ve çeşitli bahanelerle mevcut kiracıyı çıkarıp daha yüksek kirayla evlerini kiraya veriyor. Gözleri doymuyor. Ev sahiplerinin TÜFE oranlarına riayet etmek istemeyip, daha yüksek kira talebinde bulunmaları ve bu durumun denetlenmiyor oluşu, ev bulmayı zorlaştırdığı gibi, geçim sıkıntısı yaşayanların ekonomilerine büyük bir darbe vuruyor. Meydanlarda vaatler sıralayan liderler, adaylar, bu meseleye karşı neden sus pus? Devletin anayasal görevlerinden biri de, vatandaşın barınma ihtiyacını karşılamaktır. Deprem sonrası gördük ki; ciddi manada konut eksikliği var. Vatandaş insafsız ev sahiplerinin kucağına itilmiş durumda. Yahu bu zulmün önüne kim geçecek? Seçimlere kaldı 12 gün. Evi barkı olmayan binlerce aile var. Yüz binlercesi vicdansız ev sahiplerinin zulmü altında, adeta can çekişiyor. Bu ne zaman görünecek? Ne zaman ‘Biz bu meseleyi şöyle veya böyle çözeceğiz denilecek?’ Uzun zamandır meydanlarda konuşan liderleri izliyorum. Şuana kadar hiç birinden bu meseleye dikkat çekildiğini üzülerek ifade edeyim ki, duymadım. Bu korkunç bir şey. Böylesine önemli bir sorunu 7’den 77’ye herkes artık en derinden hissediyor. Böyle bir sorunun yok gibi görünmesi anlaşılır değil. İddia ediyorum; başta konut ve kira olmak üzere, hayat pahalılığı sorununu çözen, vatandaşın bir zulümden kurtulmasını sağlayıp, hem duasını, hem de oyunu alacaktır. NOKTA!