İhsan Yılmaz
Köşe Yazarı
İhsan Yılmaz
 

Hayatın İstasyonunda Beklemek

Hayat, çoğu zaman bir istasyon gibidir. Kimimiz o istasyonda sadece geçici bir süre kalır, kimimizse orada yıllarca bir trenin geleceğini umut ederek bekleriz. Ben de ömrüm boyunca, hiç gelmeyecek bir treni bekler gibi yaşadım. Gelmesini hayal ettiğim o trenin ne zaman geleceğini bilmeden, hatta bir gün gelip gelmeyeceğinden bile emin olmadan tükettim yıllarımı. Zaman, ben beklerken akıp geçti; ama ben o istasyonun taşlarına kök salmış gibiydim.   Hayatı, bir bekleyişin üzerine inşa etmiştim. Oysa dünya durmadı. İnsanlar gelip geçti, trenler kalktı, sevdalar yaşandı, kararlar alındı, yollar çizildi. Ben ise sadece izledim. Benim trenim gelmedi ama başkaları, kendi trenlerine binip uzaklaştı. Sonra kendime şu soruyu sordum: "İnsanlar sürekli hareket ederken, neden ben hep bekliyorum? Niçin benim trenim hâlâ yok?" Bu sorunun cevabı gözümün önündeymiş meğer. Anlamak zaman aldı ama sonunda fark ettim: Herkesin gideceği bir yer vardı, bir yönü, bir hedefi. Ben ise nereye gitmek istediğimi hiçbir zaman bilmiyormuşum. Beklediğim trenin yönünü, rotasını, hatta var olup olmadığını bile bilmeden durmuşum o istasyonda. Belki de mesele, trenin gelmemesi değil; benim harekete geçmek için hep bir işaret beklememdi. Oysa hayat, işaret bekleyenleri değil, yürümeye cesaret edenleri ödüllendiriyor.   Bugün ALES sınavında karşılaştığım bir paragraf beni bu gerçekle yüzleştirdi. Sözel bölümdeki 21. soruda geçen o cümleler, sanki yıllardır içimde söyleyemediğim duyguların tercümanıdır. Paragrafı okuduktan sonra 10 dakika boyunca kalakaldım. Çünkü birileri benim hissettiklerimi, benim hayatımı yazmıştı. O kadar sahici, o kadar tanıdık bir cümleydi ki... Kendimden kaçıp bir metinde yakalandım.   Bu yazıyı okuyan herkesin hayatında bir bekleyiş mutlaka vardır. Ama unutmayın, trenlerin güzergâhı bellidir. Bilinçsizce beklemek yerine, önce nereye gitmek istediğinizi sorun kendinize. Çünkü yönünüz yoksa, hiçbir tren sizi hedefinize götüremez.  
Ekleme Tarihi: 15 Nisan 2025 - Salı
İhsan Yılmaz

Hayatın İstasyonunda Beklemek

Hayat, çoğu zaman bir istasyon gibidir. Kimimiz o istasyonda sadece geçici bir süre kalır, kimimizse orada yıllarca bir trenin geleceğini umut ederek bekleriz. Ben de ömrüm boyunca, hiç gelmeyecek bir treni bekler gibi yaşadım. Gelmesini hayal ettiğim o trenin ne zaman geleceğini bilmeden, hatta bir gün gelip gelmeyeceğinden bile emin olmadan tükettim yıllarımı. Zaman, ben beklerken akıp geçti; ama ben o istasyonun taşlarına kök salmış gibiydim.
 
Hayatı, bir bekleyişin üzerine inşa etmiştim. Oysa dünya durmadı. İnsanlar gelip geçti, trenler kalktı, sevdalar yaşandı, kararlar alındı, yollar çizildi. Ben ise sadece izledim. Benim trenim gelmedi ama başkaları, kendi trenlerine binip uzaklaştı. Sonra kendime şu soruyu sordum: "İnsanlar sürekli hareket ederken, neden ben hep bekliyorum? Niçin benim trenim hâlâ yok?"
Bu sorunun cevabı gözümün önündeymiş meğer. Anlamak zaman aldı ama sonunda fark ettim: Herkesin gideceği bir yer vardı, bir yönü, bir hedefi. Ben ise nereye gitmek istediğimi hiçbir zaman bilmiyormuşum. Beklediğim trenin yönünü, rotasını, hatta var olup olmadığını bile bilmeden durmuşum o istasyonda. Belki de mesele, trenin gelmemesi değil; benim harekete geçmek için hep bir işaret beklememdi. Oysa hayat, işaret bekleyenleri değil, yürümeye cesaret edenleri ödüllendiriyor.
 
Bugün ALES sınavında karşılaştığım bir paragraf beni bu gerçekle yüzleştirdi. Sözel bölümdeki 21. soruda geçen o cümleler, sanki yıllardır içimde söyleyemediğim duyguların tercümanıdır. Paragrafı okuduktan sonra 10 dakika boyunca kalakaldım. Çünkü birileri benim hissettiklerimi, benim hayatımı yazmıştı. O kadar sahici, o kadar tanıdık bir cümleydi ki... Kendimden kaçıp bir metinde yakalandım.
 
Bu yazıyı okuyan herkesin hayatında bir bekleyiş mutlaka vardır. Ama unutmayın, trenlerin güzergâhı bellidir. Bilinçsizce beklemek yerine, önce nereye gitmek istediğinizi sorun kendinize. Çünkü yönünüz yoksa, hiçbir tren sizi hedefinize götüremez.
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malabadigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.