Sokakta yürürken muhtar adaylarıyla ilgili çok sayıda ilan görüyorum dolmuş durağı, elektrik kutusu, PTT panosu, ağaç ve aydınlatma direklerinde. Apartmanımızın posta kutusuna bırakılan ilan ve broşürlerde de muhtar adayları arasındaki büyük yarışı gözlemleyebiliyorum.
Medya ve sosyal medya da, muhtar adaylarının 31 Mart’taki seçimi neredeyse siyasi partilerden daha fazla ciddiye aldıklarını gösteren haber ve mesajlarla dolu...
Birçok muhtar adayı seçim kampanyalarını çarpıcı sloganlarla renklendiriyor.
Örneğin, “Başın düşerse dara, muhtar Feyzi abe’yi ara” diyor biri.
“Partiniz ne olursa olsun, muhtarınız Şener olsun” sloganı da fena değil doğrusu.
“Oylar sizden, hizmet bizden”, “Muhtarlık ek işim değil, tek işim olacak” sloganları da seçmenlerin ilgisini çekecek cinsten.
Muhtar adaylarının şu sloganlarını da yabana atmamak gerekiyor:
-“Ne solcuyuz, ne sağcı, Gizemciyiz” Gizemci
-“Hem iş, hem aş, muhtarınız İhsan Gardaş”
-“Muhtarlıkta olmaz yan gelip yatma yeri değil, mahallede değişim şart”
-“Siz beni takip edin, ben yolu biliyorum.”
...
Demokratik bir yarış yapılıyor muhtar adayları arasında.
İlgiyle izliyorum.
Gözü kapalı seçim
31 Mart’ta Türkiye genelinde 1393 belediye başkanı seçilecek. Silvan’da sadece 1 başkan, birde eş başkan seçilecek.
Aynı gün binlerce belediye meclisi üyesi de sandıktan çıkacak.
Belediye başkan adaylarını medyadan, düzenledikleri mitinglerden, salon toplantılarından az çok tanıdık, tanıyacağız.
Peki, belediye meclis üyeliklerine aday olan ve olacaklar için aynı şeyi söyleyebilir miyiz?
Hayır!
Silvan’da oturan bir seçmen olarak önümüzdeki seçimde şu ya da bu parti fark etmez gösterilen ve gösterilecek belediye meclis üyesi adaylarından sadece birkaç tanesini tanıya birliyorum. Ya sizler kaç kişiyi tanıma imkânınız oldu.
Yani gidip adeta gözüm kapalı oy kullanacağım.
Bu güne kadar gözümü hiç kapatmadan belediye başkanlarına oy verdim, özgürlük, demokrasi ve eşitlikten yana!
Ama kafamda bin bir soru,
Ve şimdiye kadar bu soruların hiç birine cevap bulamadım.
Sorularıma cevap olamayana nasıl o sandık başına gideceğim.
Özgür irade nedir?
İnsan eylemlerinde özgür müdür?
İnsan iradesi bireylerin sosyal çevrelerine, maruz kaldıkları kültürel etkilere, yaşadıkları deneyimlere göre şekillenir. Düşünce ve eylemlerden karmaşık bir şekilde etkilenen irade kavramımın aslında bir bilinç hali olduğu, insanların seçimlerini farkındalıklarıyla yönlendirmesi gerektiği unutulmamalıdır.
“İrade nedir?” sorusu insanlar tarafından sıkça sorulan, kişilerin verdikleri kararlar üzerindeki etkilerini ve hakimiyetlerini sorgulamalarına neden olan bir sorudur. İrade, akıl ve anlayış kavramlarıyla birlikte ele alınır. Kasıtlı yapılması gereken hareketlerin yapılmasını sağlayan bir kavram olduğu için de etik kuramlarının merkezinde yer alır. İrade bireyin bir eylem ile ilgili karar verme, gerçekleştirme isteğini ifade etmek için kullanılır. Bireyler iradelerini kullanarak arzuları ve motivasyonlarıyla kendilerine belirledikleri hedefler doğrultusunda tercihler yapar.
İrade kavramıyla birlikte “özgür irade nedir?”, “özgür irade var mıdır?” soruları da gündeme gelir. Bireyin eylemlerini belirleyen doğal ve ilahi nedenler varsa iradenin gerçekten nasıl özgür olabileceği sorgulanır. Peki gerçekten “özgür irade var mıdır?”, “İnsan iradesi hür irade olarak mı tanımlanır yoksa verilen kararların üzerinde hem başka insanların hem de çevresel faktörlerin etkisi her zaman olmak zorunda mıdır?”
Özgür irade kişinin, insanların ve olayların etkilerinden bağımsız olarak bilinçli seçimler yapma yeteneği olarak tanımlanabilir. Özgür irade bireyin sadece arzuları ve motivasyonları doğrultusunda yaptığı tercihleri ifade etmez, bu tercihleri yaparken dış faktörlerin tamamen etkisiz olması halini ifade eder.
İrade bireylerin seçim yapmalarını ifade ederken özgür irade bu seçimler esnasında dış faktörlerin göz önünde bulundurulmamasını anlatır. Kavramları bu şekilde açıkladıktan sonra insanların eylemlerinde ne kadar özgür olduğunu farklı şekillerde ele almak gerekir. Bu noktada en çok sorulan soru biri ise “insan eylemlerinde özgür müdür?” sorusudur. Gelin bu sorunun yanıtını birlikte ele alalım.
Demokrasi, özgür seçim, vatandaşın iradesi bunun neresinde Allah aşkına?
“Başkanı seçiyorsun ya kardeşim” denebilir.
İyi ama başkanın tüm faaliyetlerine yön verecek olan belediye meclisi üyeleri değil midir?
Belediyelerin bütçesi meclislerinden geçer.
İhalelerin hangi bedelle kime verileceğini yine meclisler belirler.
Açılacak yollar, imar planlarında yapılacak değişiklikler de meclislerde oylanır.
Nerelere park yapılacağı, otobüs ve minibüs, şehir içi yeni güzergahlar nerelere kadar uzanacağını belirleyecek olanlar da meclislerdir.
...
Özetleyecek olursam, 31 Mart’ta belediye meclisleri için gözü kapalı bir seçim yapmış olacağız.
Bu durum size de tuhaf gelmiyor mu?