Türkiye, Mart ayında yapılacak yerel seçim sürecine hızlıca girdi. Bir yandan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’de devam eden bütçe görüşmeleri, diğer yandan yerel seçimlere girecek siyasi partilerde aday belirleme mesaisi. Ankara yine oldukça yoğun ve hareketli… Bu yoğun gündemin en çok merak edileni ise, iktidar ve muhalefet kanadında, son üç seçimdir ittifakla seçime giden siyasi partilerin yeni dönemde nasıl tutum alacağı.. İktidar cephesinde merak edilenleri hafta sonu Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,  "Cumhur İttifakı mutabakata varmıştır’’ açıklamasıyla gidermiş oldu. Zaten Cumhur İttifakında bir çatlak beklenmiyordu. Bahçeli’nin açıklamasıyla, 2018’den bu yana uygulanan ittifak sistemi konusunda, Cumhur İttifakı partileri Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) seçim işbirliğini, Mart 2024'teki yerel seçimlerine de taşıma kararlılığını sürdürdü. Altılı Masayı oluşturan, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) öncülüğündeki Millet İttifakı ise, darmadağın bir görünüm sergiliyor. Önce İYİ Parti, ardından da DEM Parti’nin bütün şehirlerde kendi adaylarıyla yerel seçimlere girme kararını almaları, masanın nasıl bir tutum alıp strateji geliştireceği merak ediliyordu. Kamuoyunun bu merakı hala giderilmiş değil. 2019 yerel seçimlerinde Batı illerinde aday çıkarmayarak, CHP adaylarına destek veren o dönemki adıyla Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Yeşil Sol Parti (YSP), şimdinin, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM)’in kendi adaylarıyla bütün şehirlerde yerel seçimlere girme kararı, masanın tamamen dağılacağına sebebiyet vereceğinin işareti. Şahsen ben artık bir masanın kaldığına inanmıyorum. Muhalefetin yerel seçimlerde de özellikle İstanbul ve Ankara gibi Büyükşehirlerde en ufak bir ittifak kurabileceği ihtimalinin hiçbir şekilde olmadığını, olamayacağını düşünüyorum. Masa bileşenlerinden İYİ Parti’de şiddetli deprem yaşanıyor. Her gün yeni bir isim istifa edip, İYİ Parti ile yollarını ayırıyor. Tabanda da bir ümitsizlik ve moralsizlik hakim. CHP’de de işler pek yolunda gitmiyor. Her ne kadar bir değişim olsa da, bu değişim tabanı ve seçmeni pek memnun etmiş değil. Genel Başkanlığa seçilen Özgür Özel’den çokta umutlu olmayan bir CHP tabanı var.   Yerel seçimlerde ittifakın sürdürülmesi için CHP ısrarcı. Zira CHP’nin üst düzey yöneticileri de "işbirliği" arayışlarını gizlemiyor. Kamuoyu araştırmaları ellerinde. Bu araştırmanın muhalefetin ittifak yapmaması halinde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere pek çok ilin kaybedileceğini gösteriyor. 2019’daki bu işbirliği 2024’de yine sağlanabilir mi? Bugünden bakınca bu kez işlerin çok da kolay gitmeyeceği anlaşılıyor. İncitmeler, kırmalar, restleşmeler bu birlikteliğin tekrardan oluşmasını engelliyor. Her ne kadar CHP’de Genel Başkan değişse de, İYİ Parti cephesinden en ufak bir pozitif yaklaşma yok. Doğrusu İYİ Parti, yerel seçimlerden çok kendi derdine düşmüş durumda. Geçen haftalarda da yazmış ve bu düşüncemi siz değerli okurlarımla paylaşmıştım. Tekrarlayayım; İYİ Parti grubu tehlikede. İstifalar hızla sürecek ve Meclis’teki grubunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır İYİ Parti. Partide bir türlü durulmayan, durdurulamayan adeta bir sel var. Bu sel her geçen gün ciddi bir tahribat bırakıyor, alıp götürdükleri var. Son olarak partinin ağır toplarından M. Salim Ensarioğlu istifa etti. Ensarioğlu’nun istifası asla son olmayacak. İstifaya hazır çok sayıda isim var.   Masanın diğer ufak bileşenleri de kendi adaylarını açıklamaya başladı. DEVA Partisi aralarında Diyarbakır’ın da bulunduğu bazı şehirlerde belediye başkan adayını belirledi. Gelecek ve Saadet Partisi de, istişarelerini sürdürüyor. Anlayacağınız masa darmadağın. CHP’ye 2019 yerel seçimlerinde kazandırılan başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, bazı şehirlerin Cumhur İttifakına kayma ihtimali çok ama çok yüksek görünüyor.