Güneydoğu Anadolu Bölgemizin her karışı da oldukça bereketli ve verimli. Dicle ve Fırat’ın aktığı bölgede, yer üstü ve yer altı zenginliklerimiz, dünyayı kıskandırıyor. Ama maalesef bu güzellik ve zenginliklerimizin üstü, yıllarca terör belası yüzünden kapalı kaldı. Muhteşem ötesi ve her insanın mutlak suretle görmesi gereken tarihi ve kültürel zenginlikler de terörün kurbanı oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Konya'da katıldığı toplu açılış programında, petrol müjdesi verdi: "Cudi, Gabar'da günlük 100 bin varil üretim kapasitesine sahip petrol bulduk’’ dedi. Şehit öğretmen Aybüke Yalçın'ın isminin verildiği kuyudan şimdilik günlük 100 bin varil petrol üretimiyle ülkemizin enerji bağımsızlığı yolunda yeni bir adım atılmış oldu. Bu muazzam bir gelişme. Evet. Yıllarca teröristlerin gezdiği dağlarımızdan artık yüreklerimizi yakan haberler değil, müjdeler ve sevindirici gelişmeler geliyor. Bütün dünya, bu iki dağın ismini hep terör olaylarıyla duydu... Özellikle genç arkadaşlar için hatırlatıyorum; Cudi Dağı, Şırnak’ın Silopi ilçesinde yer almakta. 2 bin 144 metre (6,935 ft) yüksekliğe sahip bir dağdır. Tufan'dan sonra Nuh'un Gemisi'nin indiği yer olduğuna inanılır. Gabar Dağı da, Şırnak’ın kuzeydoğusunda bulunan Güneydoğu Toroslar üzerinde bulunan önemli bir dağdır. Batı ve Güney'inde Dicle Nehri, Güneydoğusunda ise Cudi Dağı yer alır. Özellikle Cudi Dağı, İslam dini açısından önemlidir. Dağ, 1990’lı yıllardan bu yana PKK’lı teröristler ile güvenlik güçleri arasında çatışmalara sahne olmuştur. Uzun yıllar terörün gölgesinde kalmış bu Dağ artık turizme açılmış ve sahip olduğu zenginliğin ne denli olduğunu, bütün dünyaya göstermeye başlamış durumda. Artık terör olayları değil, bize nefes aldıran, sevince boğan haberler veriyor Cudi Dağı… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Konya’da düzenlediği mitingde Cumhuriyet tarihinin en büyük petrol rezervini Cudi ve Gabar'da keşfetmenin sevincini milletle paylaştı. Türkiye, dünyanın en büyük petrol yataklarına sahip stratejik önemde bir bölgede yer alıyor. Ama maalesef, petrol ve gaz fışkıran bu coğrafyanın zenginliklerinden yıllarca istifade edemedik, ettirilmedik.   Şükürler olsun Batı’nın güdümündeki o eski Türkiye yok artık. Dünyada söz sahibi, bölgesinde etkin ve çok daha güçlü bir Türkiye var. Türkiye'ye saplanan hançerlerin gerisindeki sebepleri şimdi çok net görebiliyoruz artık. Meğer topraklarımızdan petrol çıkmaması için terör örgütüyle, siyasi istikrarsızlıklarla, küresel şirketlerle resmen elimiz, ayağımız bağlanmış. Yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi kullanmamızın önüne geçecek engeller konulmuş. Emperyalist güçlerin terör örgütlerine ve Suriye'deki uzantılarına onca silahı niçin verdiğini, ülkemizi bir terör koridoruyla niçin kuşatmak istediklerini artık daha iyi anlıyoruz.