Son zamanlarda ülke genelinde hububat yangınlarına karşın, ekinlerin korunması için acil önlemlerin alınması gerekiyor. Yangın Söndürme Sistemleri ve Su Tankerleri bulundurulması zorunlu hale getirilmesi gerekiyor.
Yaz aylarında ekinlerin korunması için önemli bir adım atılması gerektiğine inanıyorum. Biçerdöverlerin yanında dev yangın söndürme sistemleri ve güçlü su tankerlerinin bulundurulması, yangın riskini minimize etmek için kritik öneme sahiptir. Özellikle kuru ve sıcak hava koşullarında yangın tehlikesi büyük bir risk oluşturuyor.
Gastronomi yazarı ve şefi olarak özellikle bu konuyu vurgulamak istedim. Andız, (arıların bal yaptığı çam sakızı) riski için bu önlemlerin alınmasını önemle tavsiye ediyor. Daha öncede belirttiğim gibi, yangınlar sadece tarımsal kayıplara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda yerel ekosistemlere ve ekonomiye de zarar verdiği gibi milli servetin kaybolması demektir. Köylünün, emekçinin bir yıllı emeğinin yok olması demektir.
Bu bağlamda, yetkililere sesleniyorum: Tarım alanlarının korunması için bu tür yangın önleme sistemlerinin acilen devreye sokulması ve çiftçilere bu konuda gerekli desteğin verilmesi gerekmektedir. Alınacak önlemler, hem çiftçilerimizi hem de doğamızı korumak adına büyük bir adım olacaktır. Bu konuda yorum ve desteklerinizi bekliyoruz.
Bu sisteme acil çözüm getirilmesi şarttır. Her ekinin yanması, çiftçilerin batması anlamına gelmektedir. Çok zor şartlarda ekinler ekiliyor ve masraflar sürekli artıyor. Çiftçilerimizi korumak, tarım sektörünün sürdürülebilirliği için elzemdir.
Bu hayati önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi, geleceğimizin güvence altına alınması demektir. Tüm yetkililerden ve ilgililerden bu konuda acil adımlar atılmasını bekliyoruz.
Çıkan her yangınla içimiz yanıyor; yanan canların son bulmasını istiyorum.
Gastronomi Yazarı ve Danışman
Chef Mehmet Kudat