Her Valinin hayalinde vardır Diyarbakır’da görev yapmak. Kuşkusuz İstanbul’dan sonra, en önemli şehirlerimizden biri de Diyarbakır’dır. Son yıllarda sağlanan huzur ve güven ortamı, bununla beraber hizmet, kalkınma ve gelişme şehri adeta Ortadoğu’nun parlayan yıldızı haline getirdi. Nüfusu 3 milyona yaklaşan ve Güneydoğu’nun her alanda merkezi konumunda bulunan Diyarbakır’da, her yönüyle olumlu ve pozitif gelişmeler yaşanıyor. Dünyada eşi ve benzeri olmayan tarihi ve kültürel varlıklara da sahip olan Diyarbakır’da, her gün binlerce yerli ve yabancı turist görmek mümkün. Maşallah.. Son 20 yılda kente atanan idarecilerin burada çok önemli katkıları var. Gidenin arkasında pek konuşmayı sevmiyorum, ama Diyarbakır’ın emekliliğe ayrılan bir önceki Valisi Ali İhsan Su ile 2 yılı heba edildi. Ali İhsan Su, halkla bütünleşme ve hizmet etme konusunda sınıfta kaldı. Münir Karaloğlu gibi çalışkan, halkçı bir Vali’den sonra, Ali İhsan Su’nun atanması baştan yanlıştı. Vatandaşların tümünü adeta potansiyel suçlu gören bir yaklaşım sergileyip, bazı STK ve kurumlarla da arasına ciddi mesafe koydu. Oysa hayırlı ve olumlu işlere imza atarak, vatandaşların gönlünde taht kurup, hayırla yad edilebilirdi. Bunu tercih etmedi. Ali İhsan Su’nun, Diyarbakır’da 2 yıllık görev süresi, maalesef başarısızlıkla hanesine yazıldı. Hem Diyarbakır, hem de kendisi için yazık oldu. Vali, şehri idare etmek ile görevlendirilmiş kişidir. O İlin başında Vali, Cumhurbaşkanını temsil eder. İl içerisinde bulunan bakanlıklar tarafından yönlendirilen kişiler, Valinin emirleri altında çalışır. Vali, illerde hem genel idarenin başı, hem de il özel idaresinin yürütme organıdır. Valiler merkez tarafından atanır. Vali denilince kuşkusuz ilk akla gelen isim merhum Recep Yazıcıoğlu’dur. Görev anlayışı ve vatandaşla sıcak ilişkisi dolayısıyla hep hayırla yad edildi. Merhum Yazıcıoğlu, halkla iç içe olması, sıra dışı tavırları, sıcaklığı, sportmen yönüyle sadece görev yaptığı yerlerde değil, tüm Türkiye'de vatandaşların sevgisini kazandı. Halkın içinden biri olmasıyla dikkati çeken Yazıcıoğlu, hizmet verdiği dönemlerde ulaşım ve eğitime büyük önem vermişti. Yazıcıoğlu’nu örnek alan Valiler de oldu. Onlar hep başarılı olup, önemli şehirlerde görev aldı. Diyarbakır’da son 25 yılda görev yapan Valileri yakinen tanırım. Çoğu başarılı işlere imza attı. İçişleri Bakanlığı’nın son Valiler kararnamesiyle Diyarbakır’a Vali olarak atanan Murat Zorluğulu’nu, göreve başladığı ilk günden takip ediyorum. Başta idarecilik olmak üzere, yerel yönetim alanında oldukça tecrübeli bir isim. Diyarbakır’a güzel hizmetler yapacağına inancımız tam. Vali beyin kapısının her daim açık olması, şehrin bütün dinamikleriyle görüşüp bir araya gelmesi çok önemli. Ayrıştırıcı değil, birleştirici tavrı ve yapısıyla şehre olumlu bir hava getirdi. Her kesimden herkesin rahatlıkla ulaşabileceği bir vali profili sergiliyor. Eğitime, sağlığa, spora, turizme, tarıma ve kalkınmaya ciddi önem veriyor. Denetleme mekanizmasını sürekli aktif tutup, kurumları özellikle proje üretme konusunda sık sık uyarıyor. En önemlisi sürekli Diyarbakırlılarla, yani halkla iç içe. Bir bakmışsınız tarlada, bir bakmışsınız stadyumda. Kibir ve egodan tamamen uzak, barışçıl, pozitif ve alçak gönüllü bir kişiliğe sahip. Diyarbakır krizlerden, kurumlar arası ayrışmalardan ve STK’lara konulan ambargolardan çok çekti. Artık birliğe, beraberliğe kardeşliğe ve Diyarbakır için el ele verme zamanı. Münir Karaloğlu’dan sonra Vali Murat Zorluoğlu’nun da bunu başaracağına inanıyorum. Dinamikliği, çalışkanlığı, birleştiriciliğiyle Diyarbakır’ı daha ileriye taşıyacaktır. Yolu açık olsun!