İhsan Yılmaz
Köşe Yazarı
İhsan Yılmaz
 

Kendine İyi Bak

"Kendine iyi bak" bir "veda" değil "elveda" cümlesidir çoğu zaman.  O üç kelimeden çok daha fazlasını gizler içinde...  "Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra ben yanında olmayacağım.  Olamayacağım. İstesem de istemesem de.  Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olurda bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum. " "Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden başkası olmayacak yanında sana bakacak. Ben olmayacağım. Kendine iyi bak ve beni düşünme. Çünkü ben de seni düşünmeyeceğim artık.  Arama sakin beni, yazma, çünkü ben yazmayacağım.  Sil beni yüreğinden, çünkü ben sileceğim.  Fakat yaşanılan, paylaşılan güzel şeyler hatırına sana yürekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha dönmemek üzere gidiyorum " "Kendine iyi bak.  Aramızda geçen herşeye rağmen benden sonra iyi olduğunu bilmeyi tercih ederim.  Aslında bilmem çok önemli değil, iyi olduğunu varsayacağım ben.  Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni kendinle baş başa,  Yapayalnız birikiyorum ben seni,  Biliyorum kendini bırakacaksın benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum.  Aslın da bakarsan, çok da fazla umursamıyorum. " Kendine iyi bak, derler ve giderler.  Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla söylerler bunu. Çünkü onları ayırmak, eti tırnaktan ayırmak gibidir.  Kolay kolay kopamaz onlar, süreç çok acı vericidir, yürek parçalayıcıdır.  Her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine "Kendine İyi Bak" gözleriyle ayrılırlar.  Ta ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar.  *Taki son elveda mezar sessizliğine bürününceye kadar*  Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez "Kendine İyi Bak" derler ve giderler. Onlar eti tırnaktan ayırmak yerine ölümü yeğlerler.  Onlar bu acıyı bir kezden fazla kaldıramayacaklarını bilirler.   Kendine iyi bak, derler ve giderler.  Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir zaman olamaz derler ve giderler.  En büyük ihanet değil midir aslında seni seveni, ihtiyacı olanı yüzüstü bırakıp gitmek.  Kendine iyi bak, derler ve giderler.  Seni suskunluğa mahkûm edip giderler.  Seni parçalara ayırıp, en büyük parçayı yanlarına alıp giderler.  Seni senden alıp giderler.   Daha kötüsü suçlayamazsın onları tüm bunlar için.  Kendine iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardır elbet.  Suçlatmaz kendini. Savaşmadıkları için kızarsın ama suçlayamazsın.  Savaşmışlarsa, yenildikleri için kızarsın ama suçlayamazsın.  *Yenildiğin için kızarsın ama suçlayamazsın*  Akriliğin kaçınılmazlığına inandırır seni, kendine iyi bak, derler ve giderler.  Elinden umutlarını, düşlerini, sevgilerini alıp giderler.  Bir tek anıları bırakırlar geride,  Bir de hatırladıkça gözyaşlarına boğulasın diye unutulmayan nağmeler.  Arkalarına bakmadan çekip giderler eğer yalnız kalmışsan,  Çünkü insafsızlıklarını görmek istemezler.  Her şey o saniye orada bitsin, kapansın bu sayfa isterler.  "Bitti" diyemedikleri için, kendine iyi bak derler.  "Kirildim ve affedemiyorum" diyemedikleri için kendine iyi bak derler.  "Seni istemiyorum artık, hayatımdan çıkaracağım ama bil ki hiç  unutmayacağım" Diyemedikleri için kendine iyi bak derler.  "Biliyorum çok kanayacaksın ama daha iyisini yapamıyorum" diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Vicdanlarını rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre akacaktır ve o yara asla kapanmayacaktır, bilirler.  Kendine iyi bak bir noktadır çoğu zaman.  Kendine iyi bak deme bana, sadece kötülükler noktalansın isterim ben.  Oysa sen iyisin.  *Sen gözümdeki ışık, dudağımdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçsin. Sen hayatıma renk katan, sen yüreğimdeki çarpıntı, sen hayatımdaki neşesin. Sen yolumu aydınlatan, sen dert ortağım, sen gönül yoldaşım, sen bir tanesin.  Kendine iyi bak deme bana. Nokta koyma.   Keşke böyle yaşanmasaydı bazı şeyler, keşke affedebilsen beni, keşke ben de affedebilsem. Keşke döndürebilsek zamanı geriye.  Keşke bugünkü aklımızla yaşasak her şeyi bastan.  Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz mı? Bitmesek olmaz mı?  Sen eksikken, ben nasıl tam olurum?  Senden kalan boşluğu kimlerle doldururum?  Savaşsak aramıza giren şeytanla olmaz mı?  Hani büyük asklar her türlü engeli aşardı, hani gerçek dostluklar her sınavı geçerdi,  Hani sevgi eninde sonunda kazanırdı? Hani hayatta hiç kirlenmeyecek değerler vardı?  Hani en büyük zaferler, en kanlı savaşların ardından kazanılırdı? Bunların hepsi yalan mı? Sahiden.  Gitmesen olmaz mı?  Bitmesek olmaz mı?  Peki o zaman...  Senin istediğin gibi olsun...  Öyleyse...  Sen de "Kendine İyi Bak. "* Kendine İyi Bak derler, kurşunu kafana sıkıp giderler    
Ekleme Tarihi: 12 Haziran 2024 - Çarşamba
İhsan Yılmaz

Kendine İyi Bak

"Kendine iyi bak" bir "veda" değil "elveda" cümlesidir çoğu zaman. 
O üç kelimeden çok daha fazlasını gizler içinde... 
"Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra ben yanında olmayacağım. 
Olamayacağım. İstesem de istemesem de. 
Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olurda bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum.
" "Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden başkası olmayacak yanında sana bakacak. Ben olmayacağım. Kendine iyi bak ve beni düşünme.
Çünkü ben de seni düşünmeyeceğim artık. 
Arama sakin beni, yazma, çünkü ben yazmayacağım. 
Sil beni yüreğinden, çünkü ben sileceğim.
 Fakat yaşanılan, paylaşılan güzel şeyler hatırına sana yürekten mutluluklar diliyorum.
Ve ben bir daha dönmemek üzere gidiyorum
" "Kendine iyi bak.
 Aramızda geçen herşeye rağmen benden sonra iyi olduğunu bilmeyi tercih ederim.
 Aslında bilmem çok önemli değil, iyi olduğunu varsayacağım ben. 
Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni kendinle baş başa, 
Yapayalnız birikiyorum ben seni, 
Biliyorum kendini bırakacaksın benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum. 
Aslın da bakarsan, çok da fazla umursamıyorum.
" Kendine iyi bak, derler ve giderler. 
Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla söylerler bunu.
Çünkü onları ayırmak, eti tırnaktan ayırmak gibidir.
 Kolay kolay kopamaz onlar, süreç çok acı vericidir, yürek parçalayıcıdır. 
Her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine "Kendine İyi Bak" gözleriyle ayrılırlar. 
Ta ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar. 
*Taki son elveda mezar sessizliğine bürününceye kadar*
 Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez "Kendine İyi Bak" derler ve giderler.
Onlar eti tırnaktan ayırmak yerine ölümü yeğlerler. 
Onlar bu acıyı bir kezden fazla kaldıramayacaklarını bilirler. 
 Kendine iyi bak, derler ve giderler. 
Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir zaman olamaz derler ve giderler.
 En büyük ihanet değil midir aslında seni seveni, ihtiyacı olanı yüzüstü bırakıp gitmek. 
Kendine iyi bak, derler ve giderler. 
Seni suskunluğa mahkûm edip giderler. 
Seni parçalara ayırıp, en büyük parçayı yanlarına alıp giderler. 
Seni senden alıp giderler.  
Daha kötüsü suçlayamazsın onları tüm bunlar için. 
Kendine iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardır elbet. 
Suçlatmaz kendini. Savaşmadıkları için kızarsın ama suçlayamazsın. 
Savaşmışlarsa, yenildikleri için kızarsın ama suçlayamazsın.
 *Yenildiğin için kızarsın ama suçlayamazsın* 
Akriliğin kaçınılmazlığına inandırır seni, kendine iyi bak, derler ve giderler.
 Elinden umutlarını, düşlerini, sevgilerini alıp giderler. 
Bir tek anıları bırakırlar geride, 
Bir de hatırladıkça gözyaşlarına boğulasın diye unutulmayan nağmeler. 
Arkalarına bakmadan çekip giderler eğer yalnız kalmışsan, 
Çünkü insafsızlıklarını görmek istemezler. 
Her şey o saniye orada bitsin, kapansın bu sayfa isterler. 
"Bitti" diyemedikleri için, kendine iyi bak derler.
 "Kirildim ve affedemiyorum" diyemedikleri için kendine iyi bak derler. 
"Seni istemiyorum artık, hayatımdan çıkaracağım ama bil ki hiç  unutmayacağım"
Diyemedikleri için kendine iyi bak derler. 
"Biliyorum çok kanayacaksın ama daha iyisini yapamıyorum" diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Vicdanlarını rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre akacaktır ve o yara asla kapanmayacaktır, bilirler. 
Kendine iyi bak bir noktadır çoğu zaman. 
Kendine iyi bak deme bana, sadece kötülükler noktalansın isterim ben. 
Oysa sen iyisin. 
*Sen gözümdeki ışık, dudağımdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçsin.
Sen hayatıma renk katan, sen yüreğimdeki çarpıntı, sen hayatımdaki neşesin.
Sen yolumu aydınlatan, sen dert ortağım, sen gönül yoldaşım, sen bir tanesin.
 Kendine iyi bak deme bana.
Nokta koyma.  
Keşke böyle yaşanmasaydı bazı şeyler, keşke affedebilsen beni, keşke ben de affedebilsem. Keşke döndürebilsek zamanı geriye.
 Keşke bugünkü aklımızla yaşasak her şeyi bastan. 
Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz mı? Bitmesek olmaz mı? 
Sen eksikken, ben nasıl tam olurum? 
Senden kalan boşluğu kimlerle doldururum? 
Savaşsak aramıza giren şeytanla olmaz mı? 
Hani büyük asklar her türlü engeli aşardı, hani gerçek dostluklar her sınavı geçerdi, 
Hani sevgi eninde sonunda kazanırdı?
Hani hayatta hiç kirlenmeyecek değerler vardı?
 Hani en büyük zaferler, en kanlı savaşların ardından kazanılırdı?
Bunların hepsi yalan mı? Sahiden. 
Gitmesen olmaz mı?
 Bitmesek olmaz mı? 
Peki o zaman... 
Senin istediğin gibi olsun... 
Öyleyse... 
Sen de "Kendine İyi Bak.
"* Kendine İyi Bak derler, kurşunu kafana sıkıp giderler


 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malabadigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.