İhsan Yılmaz
Köşe Yazarı
İhsan Yılmaz
 

ZİHNİMİN ARKA SOKAKLARI

Mutluluğun anahtarları olan sevgi, aşka her zaman ihtiyacımız vardır. Hiçbir zaman doyamayız. Her zaman bizimle olsun isteriz. Öte yandan acılar; hiçbir zaman olmasını istemediklerimizdirler. Asla yaklaşmalarını istemeyiz. Zihnimin ön tarafı her ne kadar mutluluklarla dolu olsa bile, arka sokakları hep acılarla temas halindedir. Zira öyle acılar ki ölünceye dek unutulması imkânsızdırlar. En ufak bir hüzünde, bir üzüntüde veyahut güzelde olsa anılara bir yolculukta o arka sokaklardaki karanlıklardan geçmem gerekmektedir. Ve işte o karanlık arka sokaklarda ürperti kendini yeniden beliriverir. Acabalar, korkularla sarmaş dolaş olur. O, hatırlanması bile acı veren günlerin bir daha olma ihtimali ister istemez belirlenir. Ürperti, yerini korkunun titremelerine bırakır. Adım atmak istersin atamazsın. Geri dönmek istersin dönemezsin. Kalmak ise başlı başına bir işkencedir artık. Arka sokakların gizemli karanlığıyla boğuşur durursun. Dün gece evdeydim. Yalnızdım. Yalnızlığımda maziyi düşünmemeye özen gösteririm. Biliyorum ki mazi, beni arka sokakların karanlığına sürükleyecektir. O, kısacık zaman dilimlerinin nelere gebe olduğunu bilmez insan. Dışarıda köpek öldüren bir soğuk. Evin içi sıcaktan Fin hamamına dönüşmüş. Sıcaklığın verdiği mayışma haliyle uyuyakalmışım koltuğa. Dışarıdan gelen bir sesle irkildim. Doğruldum önce. Sonra sesin devamını bekledim. Ses cılızlaşmış olmasına rağmen geliyordu. Kalktım pencereden sokağı gözetledim. Plakası okunmayan yabancı bir araç. Yabancı olduğu kadar garipti de. Beni fark ettiklerinde hemen uzaklaştılar karanlıkların içine. Kimdi bunlar? Ne arıyorlardı? Yoksa geçmişin izleri mi? Allah korusun. Ama zihnimin arka sokakları beni içine çekmekte. Ne yapsam ne etsem olağanüstü bir güçle sürükleniyorum arka sokaklarının karanlığına. Ve dalıyorum işkenceli geçmişe. Maziye. Zihnimin arka sokakları beni Silvan’ın sokaklarında gezintiye çıkartıyor. Mehla Kürmanca’dan Bıné Suréye. Oradan Tekel mahallesine, Kaniya Mezın ve Çola Xeştoya. Sokak sokak. Cadde cadde dolaşıyorum. Ve her adımda bir anı beliriyor. Bazen yaşadığım, duyduğum bir aşk, bir destan, bir türkü. Bazen faili meçhul bir cinayet. Kan gölünde bıraktığım bir arkadaşım, dostum… Bir sokak başında dul kalan bir kadının feryatları, oğlunun başında ağıtlar yakan bir anne. Birkaç çocuk kurşungeçirmez sokakta ağlıyor séwi (öksüz) liklerine. Dostlarının, arkadaşlarının tabutunun arkasından gidememe, altına girememe acısı hala yüreğimde. Arka sokaklardan kendini kurtarsan bile işte o an ruhunun derinliklerinden kurtulamazsın. Acı dolar ruhuna. Basınç yapar bilmem kaç bin tonla. Sonra bir bakmışsın yalnız değilsin bu acılarda. Toplumun geneli gelmekte arkanda. Her birinin yüreğinde bin bir acı. Kıvranır durur. Sinerler bir köşeye acılarıyla dertleşirler sessiz harflerle. Kendilerinin bile duyamadığı bu konuşmalarda çaresizliktir elden gelen. Herkes susmuştu yıllarca. Adeta acıları kapıdan içeri sokmak için seferberdi herkes. Korkunun mahzenlerinde dona kalmıştık. Şiddet ve acıyla kardeş olmuştuk kan gölüne dönüşmüş sokaklarda. Unutulması imkânsız yaralar var atık yüreklerde. Bir daha sla olmasını istemediğimiz işkencelerin yaşamaması için temenniden öte çareler üretmek gerek kardeşlik adına. Yeter diyebilmek için acıya haykırmak, defetmek gerek. Ve sen sevgili: yaşamım, Zihnimin arka sokaklarında hapsolduğu bu dönemlerde yoktun. Geçmişin acıları, beynime basınç yapıp burnumu kanatırken bile bir mendil veremedin bana. Geçmişin kör karanlık sokaklarından kurtulma çabama katkı sunmadan çekip gittin. Yüreğimdeki yangına kanla geldin. Kanla yüreğimi söndürmek istedin. Alev alev, al al ettin yüreğimi. Kimseden destek almadan başarabilmektir asıl olan. Ama nereye kadar desteksiz gider bu yürek sevgili? Yüreğimdeki acıları atamadım. Ne zaman bir acı görsem, hissetsem seni görür, seni hissederim. Ne zaman bir polisin telsiz anonsu duysam sesini duyar gibiyim. Ve ne zaman bir ölü görsem içimde ölen seni görürüm. Acılar çekmesin bu toplum. Hep birlikte kovalım acıları. Korkmadan, çekinmeden. BİRLİK OLMA ZAMANI  
Ekleme Tarihi: 31 Mayıs 2024 - Cuma
İhsan Yılmaz

ZİHNİMİN ARKA SOKAKLARI

Mutluluğun anahtarları olan sevgi, aşka her zaman ihtiyacımız vardır. Hiçbir zaman doyamayız. Her zaman bizimle olsun isteriz. Öte yandan acılar; hiçbir zaman olmasını istemediklerimizdirler. Asla yaklaşmalarını istemeyiz. Zihnimin ön tarafı her ne kadar mutluluklarla dolu olsa bile, arka sokakları hep acılarla temas halindedir. Zira öyle acılar ki ölünceye dek unutulması imkânsızdırlar. En ufak bir hüzünde, bir üzüntüde veyahut güzelde olsa anılara bir yolculukta o arka sokaklardaki karanlıklardan geçmem gerekmektedir.

Ve işte o karanlık arka sokaklarda ürperti kendini yeniden beliriverir. Acabalar, korkularla sarmaş dolaş olur. O, hatırlanması bile acı veren günlerin bir daha olma ihtimali ister istemez belirlenir. Ürperti, yerini korkunun titremelerine bırakır. Adım atmak istersin atamazsın. Geri dönmek istersin dönemezsin. Kalmak ise başlı başına bir işkencedir artık. Arka sokakların gizemli karanlığıyla boğuşur durursun.

Dün gece evdeydim. Yalnızdım. Yalnızlığımda maziyi düşünmemeye özen gösteririm. Biliyorum ki mazi, beni arka sokakların karanlığına sürükleyecektir. O, kısacık zaman dilimlerinin nelere gebe olduğunu bilmez insan. Dışarıda köpek öldüren bir soğuk. Evin içi sıcaktan Fin hamamına dönüşmüş. Sıcaklığın verdiği mayışma haliyle uyuyakalmışım koltuğa.

Dışarıdan gelen bir sesle irkildim. Doğruldum önce. Sonra sesin devamını bekledim. Ses cılızlaşmış olmasına rağmen geliyordu. Kalktım pencereden sokağı gözetledim. Plakası okunmayan yabancı bir araç. Yabancı olduğu kadar garipti de. Beni fark ettiklerinde hemen uzaklaştılar karanlıkların içine. Kimdi bunlar? Ne arıyorlardı? Yoksa geçmişin izleri mi? Allah korusun. Ama zihnimin arka sokakları beni içine çekmekte.

Ne yapsam ne etsem olağanüstü bir güçle sürükleniyorum arka sokaklarının karanlığına. Ve dalıyorum işkenceli geçmişe. Maziye. Zihnimin arka sokakları beni Silvan’ın sokaklarında gezintiye çıkartıyor. Mehla Kürmanca’dan Bıné Suréye. Oradan Tekel mahallesine, Kaniya Mezın ve Çola Xeştoya. Sokak sokak. Cadde cadde dolaşıyorum. Ve her adımda bir anı beliriyor. Bazen yaşadığım, duyduğum bir aşk, bir destan, bir türkü. Bazen faili meçhul bir cinayet. Kan gölünde bıraktığım bir arkadaşım, dostum… Bir sokak başında dul kalan bir kadının feryatları, oğlunun başında ağıtlar yakan bir anne. Birkaç çocuk kurşungeçirmez sokakta ağlıyor séwi (öksüz) liklerine. Dostlarının, arkadaşlarının tabutunun arkasından gidememe, altına girememe acısı hala yüreğimde.

Arka sokaklardan kendini kurtarsan bile işte o an ruhunun derinliklerinden kurtulamazsın. Acı dolar ruhuna. Basınç yapar bilmem kaç bin tonla. Sonra bir bakmışsın yalnız değilsin bu acılarda. Toplumun geneli gelmekte arkanda. Her birinin yüreğinde bin bir acı. Kıvranır durur. Sinerler bir köşeye acılarıyla dertleşirler sessiz harflerle. Kendilerinin bile duyamadığı bu konuşmalarda çaresizliktir elden gelen. Herkes susmuştu yıllarca. Adeta acıları kapıdan içeri sokmak için seferberdi herkes. Korkunun mahzenlerinde dona kalmıştık. Şiddet ve acıyla kardeş olmuştuk kan gölüne dönüşmüş sokaklarda. Unutulması imkânsız yaralar var atık yüreklerde. Bir daha sla olmasını istemediğimiz işkencelerin yaşamaması için temenniden öte çareler üretmek gerek kardeşlik adına. Yeter diyebilmek için acıya haykırmak, defetmek gerek.

Ve sen sevgili: yaşamım, Zihnimin arka sokaklarında hapsolduğu bu dönemlerde yoktun. Geçmişin acıları, beynime basınç yapıp burnumu kanatırken bile bir mendil veremedin bana. Geçmişin kör karanlık sokaklarından kurtulma çabama katkı sunmadan çekip gittin. Yüreğimdeki yangına kanla geldin. Kanla yüreğimi söndürmek istedin. Alev alev, al al ettin yüreğimi. Kimseden destek almadan başarabilmektir asıl olan. Ama nereye kadar desteksiz gider bu yürek sevgili? Yüreğimdeki acıları atamadım. Ne zaman bir acı görsem, hissetsem seni görür, seni hissederim. Ne zaman bir polisin telsiz anonsu duysam sesini duyar gibiyim. Ve ne zaman bir ölü görsem içimde ölen seni görürüm. Acılar çekmesin bu toplum. Hep birlikte kovalım acıları. Korkmadan, çekinmeden.

BİRLİK OLMA ZAMANI

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malabadigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.