Diyarbakır ve Silvan arasında uzanan E-99 Uluslararası Karayolu, bir zamanlar bölgenin can damarıydı. Ancak bugünlerde bu yol, vatandaşlar için bir seyahat kolaylığı olmaktan çok, sorunlar zinciri haline gelmiş durumda. Yıllardır süren altyapı eksiklikleri, kalitesiz asfaltlama çalışmaları ve denetimsiz ihale süreçleri, halkın canını ve malını tehlikeye atıyor. Peki, bu kadar önemli bir yol neden hala çözüm bekliyor?
Muhtarlar ve Halkın Feryadı
Silvan Muhtarlar Derneği, 93 muhtarı temsilen Karayolları Genel Müdürlüğü’ne dilekçe sundu. Bu dilekçe, yalnızca yolun fiziksel sorunlarına değil, bu sorunların neden olduğu kazalara ve maddi zararlara da dikkat çekiyor. Her yıl yenileme adı altında yapılan çalışmalar, standartlara uygun olmadığından halkın beklentilerini karşılamaktan çok uzak. Özellikle 82 kırsal mahallenin ulaşımı için hayati öneme sahip olan bu yol, kalitesiz kaplama nedeniyle sürücülerin korkulu rüyası haline gelmiş durumda.
Denetimsiz İhaleler ve Rant İddiaları
Sorun yalnızca yolun teknik eksiklikleriyle sınırlı değil. Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluğundaki bu güzergâhta, ihalelerin sürekli aynı firmalara verilmesi ve yüklenici firmaların yeterince denetlenmemesi, "rant kapısı" iddialarını gündeme getiriyor. Standartlara uygun olmayan asfaltlama çalışmaları, yolun kısa sürede bozulmasına neden oluyor. Vatandaşlar, bu durumun yalnızca ihmalden kaynaklanmadığını, aksine bilinçli bir şekilde rant kapısı yaratıldığını düşünüyor.
Trafik Kazaları ve Maddi Kayıplar
Kalitesiz asfalt ve altyapı eksiklikleri, sürücüler için büyük bir tehlike arz ediyor. Özellikle yağışlı havalarda kayganlaşan yol, kazaları kaçınılmaz hale getiriyor. Son birkaç yılda bu yolda yaşanan kazaların bilançosu ağır: birçok can kaybı, yüzlerce yaralanma ve binlerce liralık maddi zarar. Halk, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bu duruma karşı duyarsız kalmasını eleştiriyor.
Yetkililerin Sessizliği
Yıllardır yapılan haberler, dilekçeler ve şikâyetler, yetkililer tarafından adeta göz ardı ediliyor. Karayolları yetkililerinin bu konudaki sessizliği, vatandaşların devlete olan güvenini sarsıyor. Silvan Muhtarlar Derneği’nin “Karayolları adeta kör ve sağırları oynuyor” eleştirisi, halkın da ortak görüşünü yansıtıyor. Çözüm üretilmemesi ve şeffaf bir açıklama yapılmaması, "Acaba burada bir rant mı söz konusu?" sorusunu akıllara getiriyor.
Çözüm Nedir?
Artık somut adımlar atmanın zamanı geldi. Öncelikli olarak bu yolun mevcut durumu tarafsız bir heyet tarafından incelenmeli ve sorunlar açıkça tespit edilmelidir. İhale süreçleri şeffaflaştırılmalı ve yüklenici firmalar düzenli olarak denetlenmelidir. Ayrıca, yol çalışmaları sırasında kullanılacak malzeme ve işçilik standartlarının yükseltilmesi sağlanmalıdır.
Diyarbakır-Silvan Karayolu, yalnızca iki şehir arasındaki bir bağlantı yolu değil; aynı zamanda bölgenin ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamını etkileyen bir damar. Bu damar tıkalı olduğu sürece, bölge halkının yaşam kalitesini yükseltmek mümkün olmayacak. Yetkililer artık halkın sesine kulak vermeli, yıllardır süren bu soruna kalıcı bir çözüm bulmalıdır. Çünkü yollar, yalnızca arabaları değil, aynı zamanda insanları ve onların umutlarını da taşır.