İhsan Yılmaz
Köşe Yazarı
İhsan Yılmaz
 

Narin Güran Davası - Ezberlenmiş Roller, Organize Kötülük

Narin Güran davasında adalet beklentisi yerini derin bir hayal kırıklığına bırakmış durumda. Günlerdir süren duruşmaların seyrine baktığımızda, herkesin sahneye ezberlenmiş bir senaryoyla çıktığını görüyoruz. Sanıklar, tanıklar ve hatta savunma; her biri kendi rolünü kusursuzca oynuyor, her söz ve her hareket ezberlenmiş gibi. Ancak bu tiyatro sahnesinin arkasında daha büyük bir trajedi var: organize bir kötülüğün gölgesinde sıkışıp kalmış bir dava. Bir Adalet Mükemmeliyetçiliği mi, Yoksa Yıldırma Stratejisi mi? Davayı izleyenlerin aklındaki ilk soru bu oluyor: Günler süren ifadeler, çapraz sorgular ve hukuk dersi gibi geçen cümleler, adaleti gerçekten sağlamak için mi, yoksa süreci yavaşlatmak ve yıldırmak için mi bu kadar ayrıntılı işleniyor? Mağdurlar, bu tiyatroda adaletin gerçekleşmesini beklerken yorgun düşüyor, umutsuzluk hissine kapılıyor. Sanki asıl amaç adaleti sağlamak değil, mağdurları yıldırarak davanın sonuçsuz kalmasını sağlamak gibi. Aynı Ezber, Farklı Günler Mahkeme salonunda herkes kendi repliğini baştan sona ezberlemiş, kimse bir adım dahi dışına çıkmıyor. Sanıklar, savunma avukatları ve tanıklar, defalarca tekrar eden ifadelere bağlı kalıyor. Durum o kadar vahim ki, bir an için duruşmada olan bitenin bir mahkeme değil, bir senaryo olduğunu düşünüyorsunuz. Ancak bu durum, hukukun içini boşaltıyor ve adaleti sadece lafta bırakan bir gösteriye dönüşüyor. Kötülüğün Örgütlü Halleri Narin Güran davasında dikkat çeken noktalardan biri, organize bir kötülükle karşı karşıya olmamız. Sanıkların tavırları, olayların çarpıtılması ve neredeyse kusursuz bir uyum içinde sunulan ifadeler; bu davada gizli bir elin olduğunu düşündürüyor. Kimse bu zinciri kırmaya cesaret edemiyor, adaletin tecelli etmesini engelleyen perde arkasındaki güçler etkisini sürdürüyor. Öyle ki, her celse bir sonraki celseye devrediliyor, her cümle bir sonrakinin tekrarı oluyor. Adalet Bekleyenler ve Sessiz Çığlıklar Narin Güran’ın yakınları ve adalet bekleyen toplum, bu organize kötülüğün karşısında yalnız bırakılıyor. Sessiz çığlıkları duyan çok az insan var; ne yazık ki bu sessizlik, toplumun adalete olan inancını sarsıyor. Toplum, adaleti sağlayacak bir mekanizmanın var olduğuna inanmak isterken, bu davada sergilenen tiyatro, adaletin bir soyut kavramdan öteye geçemeyeceğini düşündürüyor. Adaletin Gölgesinde Kalan Gerçek Narin Güran davası, sadece bir cinayet davası değil, aynı zamanda adaletin sınavı olarak da görülmeli. Bu sınavda rolünü oynayan herkes, adaleti kendi çıkarlarına göre şekillendirmeye çalışırken, gerçek ise gün be gün daha da gölgede kalıyor. Duruşmalar günlerce sürecek olsa da bir sonuç çıkmayacağı izlenimi, adalet sisteminin toplum gözündeki imajını da zedeliyor. Bu davada eksik olan sadece adalet değil; adaleti sağlama konusundaki samimiyet ve şeffaflık da eksik.  
Ekleme Tarihi: 11 Kasım 2024 - Pazartesi
İhsan Yılmaz

Narin Güran Davası - Ezberlenmiş Roller, Organize Kötülük

Narin Güran davasında adalet beklentisi yerini derin bir hayal kırıklığına bırakmış durumda. Günlerdir süren duruşmaların seyrine baktığımızda, herkesin sahneye ezberlenmiş bir senaryoyla çıktığını görüyoruz. Sanıklar, tanıklar ve hatta savunma; her biri kendi rolünü kusursuzca oynuyor, her söz ve her hareket ezberlenmiş gibi. Ancak bu tiyatro sahnesinin arkasında daha büyük bir trajedi var: organize bir kötülüğün gölgesinde sıkışıp kalmış bir dava.

Bir Adalet Mükemmeliyetçiliği mi, Yoksa Yıldırma Stratejisi mi?

Davayı izleyenlerin aklındaki ilk soru bu oluyor: Günler süren ifadeler, çapraz sorgular ve hukuk dersi gibi geçen cümleler, adaleti gerçekten sağlamak için mi, yoksa süreci yavaşlatmak ve yıldırmak için mi bu kadar ayrıntılı işleniyor? Mağdurlar, bu tiyatroda adaletin gerçekleşmesini beklerken yorgun düşüyor, umutsuzluk hissine kapılıyor. Sanki asıl amaç adaleti sağlamak değil, mağdurları yıldırarak davanın sonuçsuz kalmasını sağlamak gibi.

Aynı Ezber, Farklı Günler

Mahkeme salonunda herkes kendi repliğini baştan sona ezberlemiş, kimse bir adım dahi dışına çıkmıyor. Sanıklar, savunma avukatları ve tanıklar, defalarca tekrar eden ifadelere bağlı kalıyor. Durum o kadar vahim ki, bir an için duruşmada olan bitenin bir mahkeme değil, bir senaryo olduğunu düşünüyorsunuz. Ancak bu durum, hukukun içini boşaltıyor ve adaleti sadece lafta bırakan bir gösteriye dönüşüyor.

Kötülüğün Örgütlü Halleri

Narin Güran davasında dikkat çeken noktalardan biri, organize bir kötülükle karşı karşıya olmamız. Sanıkların tavırları, olayların çarpıtılması ve neredeyse kusursuz bir uyum içinde sunulan ifadeler; bu davada gizli bir elin olduğunu düşündürüyor. Kimse bu zinciri kırmaya cesaret edemiyor, adaletin tecelli etmesini engelleyen perde arkasındaki güçler etkisini sürdürüyor. Öyle ki, her celse bir sonraki celseye devrediliyor, her cümle bir sonrakinin tekrarı oluyor.

Adalet Bekleyenler ve Sessiz Çığlıklar

Narin Güran’ın yakınları ve adalet bekleyen toplum, bu organize kötülüğün karşısında yalnız bırakılıyor. Sessiz çığlıkları duyan çok az insan var; ne yazık ki bu sessizlik, toplumun adalete olan inancını sarsıyor. Toplum, adaleti sağlayacak bir mekanizmanın var olduğuna inanmak isterken, bu davada sergilenen tiyatro, adaletin bir soyut kavramdan öteye geçemeyeceğini düşündürüyor.

Adaletin Gölgesinde Kalan Gerçek

Narin Güran davası, sadece bir cinayet davası değil, aynı zamanda adaletin sınavı olarak da görülmeli. Bu sınavda rolünü oynayan herkes, adaleti kendi çıkarlarına göre şekillendirmeye çalışırken, gerçek ise gün be gün daha da gölgede kalıyor. Duruşmalar günlerce sürecek olsa da bir sonuç çıkmayacağı izlenimi, adalet sisteminin toplum gözündeki imajını da zedeliyor. Bu davada eksik olan sadece adalet değil; adaleti sağlama konusundaki samimiyet ve şeffaflık da eksik.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malabadigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.