İhsan Yılmaz
Köşe Yazarı
İhsan Yılmaz
 

DEDAŞ’ın Sayaç Dayatması ve Köylü Direnişi

Son yıllarda kırsal bölgelerde yürütülen altyapı çalışmalarının, yerel halkla yaşanan gerginliklere dönüştüğü pek çok örnek gördük. Silvan’ın Malabadi Mahallesi’nde yaşanan DEDAŞ ile köylüler arasındaki çatışma da bu gerilimli süreçlerden biri. DEDAŞ’ın elektrik sayaçlarını evlerin dışına, direklere taşıma girişimi köylülerin sert tepkisiyle karşılaştı. Malabadi halkı, bu uygulamanın hayatlarını zorlaştıracağını savunurken, DEDAŞ ise kaçak elektrik kullanımını önleme amacı taşıdığını iddia ediyor. Kırsal bölgelerde elektrik kesintilerinin sıkça yaşandığı, hizmetlerin yetersiz kaldığı ve iletişimin zayıf olduğu bu tür olaylar, devlet ile vatandaş arasındaki güveni zedeleyebiliyor. Bu olayın kritik bir boyutu da, köylülerin tepkisi sonucu elektrik kesintisinin bir “ceza” olarak uygulanması düşüncesi. Yaşamlarını elektrikle sürdürmek zorunda olan köylüler için bu, sadece bir alt yapı sorunu değil, aynı zamanda adaletsizlik ve dayatmalarla yüzleşmek anlamına geliyor. DEDAŞ yetkililerinin, köylülerle yeterli iletişimi kurmadan aldığı kararlar, bölgedeki gerilimi tırmandırıyor. Elektrik sayaçlarının direklere çıkarılmasının yasal dayanakları olsa da, yerel halkın itirazlarını dinlememek ve onlara bu süreçte yer vermemek ciddi bir yönetim zafiyeti. Olduğunu dile getiren Köy sakinleri, bu durum köy halkının hukuksuz bir dayatmayla karşı karşıya olduğunu düşünmesine yol açıyor. DEDAŞ’ın bu dayatmaları sonucu güvenlik güçlerinin yanlış bilgilendirme sonucu vatandaş güvenlik güçleri karşı karşıya geldikleri apaçık bir şekilde ortada olduğunu görmek mümkündür.   Yine de mesele, yalnızca DEDAŞ’ın aldığı bir karar değil; kırsal mahallelerde altyapı projelerinin katılımcı bir yaklaşımla yürütülmemesi. Kamu hizmeti sunulurken vatandaşın taleplerine ve günlük yaşantısına duyarsız kalmak, sosyal ve ekonomik sorunları daha da derinleştiriyor. DEDAŞ, bu ve benzeri olaylarda uzlaşı ve diyalog yolunu tercih etmedikçe, gerginliklerin artması kaçınılmaz olacaktır. Sonuç olarak, kırsal bölgelerde devletin ve yerel kurumların daha şeffaf, katılımcı ve bilgilendirici bir tutum sergilemesi gerekiyor. DEDAŞ’ın Malabadi Mahallesi’nde yaşanan bu olayı, kırsal altyapı projelerinde halkla daha fazla iş birliği yapılması gerektiğine dair bir uyarı olarak görmek mümkün. Köylü vatandaşların insani ve doğal hakları olan Hukuk çerçevesinde yapılacak çalışmalara kimsenin bir şey demeyeceklerini ifadesi insanca bir yaklaşım olduğunu görmekteyiz. Ancak DEDAŞ jandarmayı yanlış yönlendirildiğini ifade eden köylü vatandaşların ne kadar haklı  Normalde her gün zaten elektriklerimiz 2 saatlik kesintiye uğruyor. Köylü vatandaşlar, Buralar bizim tapulu arazilerimiz. Burada bir çalışma yapılacaksa önce kamulaştırma yapılmalıdır. Kamulaştırma yapılmadan DEDAŞ'ın mahallede çalışma yapmasına izin vermeyeceğiz. Sadece köyde 5 evin elektriği kesildiği bu adaletsizliktir. Yazık günahtır. Diye DEDAŞ veryansın ediyorlar. DEDAŞ’ın altyapı ile ilgili hiçbir projesi olmadan burada çalışma yapması düşündürücüdür. Köylü vatandaşlar Kanunlar çerçevesinde yapılacak çalışmalara hiçbir şekilde engel olmayacaklarını da dile getiriyorlar, onları anlamak çok zor olmamalı. Yıllardır doğu ve güneydoğu bölgesinde devam eden bu hukuksuzluğa karşı hep beraber çözüm üretelim. Yasaların gerektiği gibi, insanca yaklaşımlarla vatandaşa hizmeti götürelim.  
Ekleme Tarihi: 04 Ekim 2024 - Cuma
İhsan Yılmaz

DEDAŞ’ın Sayaç Dayatması ve Köylü Direnişi

Son yıllarda kırsal bölgelerde yürütülen altyapı çalışmalarının, yerel halkla yaşanan gerginliklere dönüştüğü pek çok örnek gördük. Silvan’ın Malabadi Mahallesi’nde yaşanan DEDAŞ ile köylüler arasındaki çatışma da bu gerilimli süreçlerden biri. DEDAŞ’ın elektrik sayaçlarını evlerin dışına, direklere taşıma girişimi köylülerin sert tepkisiyle karşılaştı. Malabadi halkı, bu uygulamanın hayatlarını zorlaştıracağını savunurken, DEDAŞ ise kaçak elektrik kullanımını önleme amacı taşıdığını iddia ediyor.

Kırsal bölgelerde elektrik kesintilerinin sıkça yaşandığı, hizmetlerin yetersiz kaldığı ve iletişimin zayıf olduğu bu tür olaylar, devlet ile vatandaş arasındaki güveni zedeleyebiliyor. Bu olayın kritik bir boyutu da, köylülerin tepkisi sonucu elektrik kesintisinin bir “ceza” olarak uygulanması düşüncesi. Yaşamlarını elektrikle sürdürmek zorunda olan köylüler için bu, sadece bir alt yapı sorunu değil, aynı zamanda adaletsizlik ve dayatmalarla yüzleşmek anlamına geliyor.

DEDAŞ yetkililerinin, köylülerle yeterli iletişimi kurmadan aldığı kararlar, bölgedeki gerilimi tırmandırıyor. Elektrik sayaçlarının direklere çıkarılmasının yasal dayanakları olsa da, yerel halkın itirazlarını dinlememek ve onlara bu süreçte yer vermemek ciddi bir yönetim zafiyeti. Olduğunu dile getiren Köy sakinleri, bu durum köy halkının hukuksuz bir dayatmayla karşı karşıya olduğunu düşünmesine yol açıyor. DEDAŞ’ın bu dayatmaları sonucu güvenlik güçlerinin yanlış bilgilendirme sonucu vatandaş güvenlik güçleri karşı karşıya geldikleri apaçık bir şekilde ortada olduğunu görmek mümkündür.

 

Yine de mesele, yalnızca DEDAŞ’ın aldığı bir karar değil; kırsal mahallelerde altyapı projelerinin katılımcı bir yaklaşımla yürütülmemesi. Kamu hizmeti sunulurken vatandaşın taleplerine ve günlük yaşantısına duyarsız kalmak, sosyal ve ekonomik sorunları daha da derinleştiriyor. DEDAŞ, bu ve benzeri olaylarda uzlaşı ve diyalog yolunu tercih etmedikçe, gerginliklerin artması kaçınılmaz olacaktır.

Sonuç olarak, kırsal bölgelerde devletin ve yerel kurumların daha şeffaf, katılımcı ve bilgilendirici bir tutum sergilemesi gerekiyor. DEDAŞ’ın Malabadi Mahallesi’nde yaşanan bu olayı, kırsal altyapı projelerinde halkla daha fazla iş birliği yapılması gerektiğine dair bir uyarı olarak görmek mümkün.

Köylü vatandaşların insani ve doğal hakları olan Hukuk çerçevesinde yapılacak çalışmalara kimsenin bir şey demeyeceklerini ifadesi insanca bir yaklaşım olduğunu görmekteyiz. Ancak DEDAŞ jandarmayı yanlış yönlendirildiğini ifade eden köylü vatandaşların ne kadar haklı  Normalde her gün zaten elektriklerimiz 2 saatlik kesintiye uğruyor. Köylü vatandaşlar, Buralar bizim tapulu arazilerimiz. Burada bir çalışma yapılacaksa önce kamulaştırma yapılmalıdır. Kamulaştırma yapılmadan DEDAŞ'ın mahallede çalışma yapmasına izin vermeyeceğiz. Sadece köyde 5 evin elektriği kesildiği bu adaletsizliktir. Yazık günahtır. Diye DEDAŞ veryansın ediyorlar. DEDAŞ’ın altyapı ile ilgili hiçbir projesi olmadan burada çalışma yapması düşündürücüdür. Köylü vatandaşlar Kanunlar çerçevesinde yapılacak çalışmalara hiçbir şekilde engel olmayacaklarını da dile getiriyorlar, onları anlamak çok zor olmamalı. Yıllardır doğu ve güneydoğu bölgesinde devam eden bu hukuksuzluğa karşı hep beraber çözüm üretelim. Yasaların gerektiği gibi, insanca yaklaşımlarla vatandaşa hizmeti götürelim.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malabadigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
İlhami Bilmez
(04.10.2024 19:45 - #187)
Yazdıklarına aynen katılıyorum. Bu konuya duyarlılığınızdan dolayı sizi kutluyorum..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malabadigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.