8 yıldır kayyımla yönetilen Silvan Belediyesi 31 Mart yerel seçimlerinde Silvan halkı iradesini ortaya koyarak tercihini yaptı. Ön seçimle aday adayı belirlenen yerel seçimlerin üzerinde yaklaşık üç ay geçti. Dünya’da eşine az rastlanan bir yöntemle halkın ve sivil toplumun delegeliği ile adayını belirleyen DEM Parti Adayları seçimde büyük bir farkla rakiplerini geride bıraktı. Bunca baskı ve yıldırma politikalarına ve yine kayyum atanması tehdidine rağmen sandığa gidip iradesine sahip çıkan bu halk bir teşekkürü hak etmiyor mu?
Gazetecilik mesleğine başladığım yıldan beri sahi kaç başkan gelip geçti! Ben bile sayılarını unuttum. Herkesin kendine özgü bir tarzı olduğu gibi bıraktığı izler de oldu. Kimileri olumlu kimileri olumsuz. Neticede her şeyin olduğu gibi seçim sattı mahallinde hizmet vereceğiniz süre belirli ve bu süre zarfındaki pratikler bu halk tarafından asla unutulmuyor. Neticede politik bir taban.
Dikkatimi çeken ve ilçede birçok esnaftan da duyduğum bir mesele var ki; ‘yine her seçim olduğu gibi bu seçimde de seçim öncesi harıl harıl halkı esnafı köylüyü ziyaret eden adaylar seçim sonrası makam odalarından ayrılmıyor. Bu halka bir teşekkür dahi etmiyor’ şeklinde yapılan haklı eleştiriler geliyor. Ne yazık ki her seçim döneminde yapılan eksikliklerden bir tanesi. Belki bu seçim bu değişir diye umuyorduk ama maalesef değişen çok ta bir şey olmadı.
En basitinden bir teşekkür ziyaretleri yapılabilirdi. En basiti diyorum çünkü o kadar çok kronik sorun var ki, çözülmeyi bekleyen. Belki de bu ziyaretlerden kronikleşmiş sorunların tespiti ve nasıl çözüleceğini halkla yapılan konsensüs ile çözülebilirdi. Başka türlüsü ne kadar zor, geçmiş yıllardan biliyoruz.
Bir araya gelmemizin, sorunların hep birlikte çözümü için ortak irade sergilememizin en elzem olduğu bir dönemden geçiyoruz. Önceki iki dönem ciddi tahribat almış yerel yönetimlerin bu dönemde toplumcu belediyeciliğin pratiklerini seçimin ertesi günü gösterilmesi gerekirdi. Ama maalesef bu fedakâr halka bu anlamda bir teşekkür ziyareti bile yapılmaması üzücü. Belediye Eşbaşkanlarımız çıkıp bu halka bir minnettarlıklarını ve teşekkürlerini iletmeliydiler. Bağımsız adaylar bile tek tek esnafı gezerek oy veren vermeyene teşekkür etti. Ya da ziyaretlerinden biz mi haberdar edilmedik?
Belki de 8 yıldır hizmete susayan bu halka hizmet zamanı demek ve kolları sıvamak lazım. Nede olsa kayyum gelecek deyip hiçbir şey yapmamak bu halka yapılacak en büyük kötülüktür. Seçim öncesi süreçte nasıl ki kent bileşenleri adayını belirlediyse seçim sonrası süreçte de sivil toplum ve kanaat önderleriyle sık sık bir araya gelinmeli. Ortak toplumsal meseleler çözüme kavuşturulmalı.
Konu ‘teşekkür’den açılmışken belirtmek lazım, pek tabi bu halkın bir teşekküre ihtiyacı yok. Gönül hoşluğu derler ya öyle bir şey bu. Çıkıp bir teşekkür edip kucaklaşmanın da kimseden bir şey götüreceğini düşünmüyorum. Neticede bu halkın sempatisini, güvenini kazanmak en büyük kazanç ve tarihsel sorumluluktur. Belki buradan başlanabilir. Saygılarımla