Geçmişten günümüze liderler kendi otoritelerini devam ettirmek için çeşitli yollar denedi. Zaman hızla ilerledi değişik rejimler birbirini takip edip durdu. Kimileri diktatör olup çıkarken kimileri de bir melek misali sevenlerinin yüreğinde taht kurdu. Kimileri nefretle anılırken kimileri de rahmetle anıldı. Kimileri ise cukkalarını doldurmanın peşinde para hırsıyla bir çukura konulup üzeri örtüldü. Hal böyle olunca kimsenin kimseye güveni kalmadı. Ne demişler dünyada ölümden başkası yalan!.. Diktatörler, krallar, padişahlar, başkanlar birbirinin peşi sıra kendi hegemonyalarındaki halkı sömürerek veya sevenlerinin gönlünde bir nebze olsun yer edinmek için gerek yalanların ardına sığınarak gerekse doğruluğu kariyer edinerek yola devam etti. Kimisi öldü kimi ise ölümle boğuştu. Şöyle bir söz var; Siyasetçiler gerçeği örtbas etmek için yalan söylerler, sanatçılar ise gerçekleri ortaya çıkarmak için yalan söylerler. Hal böyle olunca ortada güven kelimesinden eser kalmamış oluyor. Hiç bir devlet çeşitli badireler atlamadan ne güçlü oldu ne de dünya sahnesinde yer edinebildi. Bazı devletler kendi içinde savaşırken bazı devletler ise dış devletlerle mücadele etmek zorunda kaldı. Kimileri tarih sahnesinden sonsuza dek silindi. Gel gelelim yaşadığımız ülkeye yani Türkiye’ye. Birbirinden farklı renkleri barındırdığı gibi birbirinden farklı siyasi partileri barındıran Türkiye imajı gözler önünde. Bir zamanlar bu ülkeyi yöneten siyasi partiler şimdilerde eski günlerini mumla arayan siyasi partileri görüyoruz. Bu ülkede neler gerçekleşmedi ki… Bazıları yıllarca işte kitap işte iman nidalarıyla halkı kandırırken bazıları ise Yassı ada’da günleri geçirdi. Bazıları da yağlı ilmeği boynunda buluverdi. Siyaset sahnesini kimler renklendirmedi ki… Menderes, Karaoğlan, Özal, Demirel ve daha neler neler… Trajik olaylara sahne olurken bu ülke kimse bu olaylara dur diyemedi. Madımak Oteli, faili meçhul cinayetler sağ-sol kavgaları darbeler, suikastlar akıllarda kalan kötü anılar… Bildiğiniz üzere geçmişten bu güne varlığı inkâr edilmiş bir halk var: Kürtler… Bazıları çıkıp Kürt sorunu diye bir şey yoktur. Kürt kardeşimin sorunu vardır derken belki de tarihinde ilk defa 2015’te seçimlere siyasi parti olarak giren bir parti vardı: Halkların Demokratik Partisi (HDP)… Sevenleri olduğu gibi sevmeyenleri, nefret edenleri ve de inkâr edenleri var bu partinin. Siyasi yasaklarla, cezaevi anılarıyla, özgürlüğün ne demek olduğunu bilen bu uğurda gereken bedeli fazlasıyla ödeyen bir parti… Bir halkın umudunu kendine varoluş  gerekçesi yapmış bir partiden söz ediyorum. Gagasında zeytin dalını taşıyan bir güvercin edasıyla barajları aşmak için uçmaya, özgür olmaya çalışıyor. ‘Berlin Duvarı’ rezaletini ortadan kaldıran Almanlar gibi Kürtlerin ve tüm ezilmiş kesimlerin sesini dünyaya duyurmak için yoğun çaba sarf edere parlamentoya girerek.  31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere hazırlıklar sürerken seçim sonucunda belediye başkanı, büyükşehir belediye başkanı, belediye meclisi üyesi, il genel meclisi üyeleri, muhtarlar ve ihtiyar heyetleri belirlenecek.  Politikanın iş üretmenin kenti ve kırı yani bir bütünen yereli yönetmenin kritik eşiklerinden biri daha yaşanacak bu süreçte dünyada eşine ender rastlanır bir demokrasi örneği ile seçimlere katılacak DEM Parti halktan belirlediği delegelerle ön seçimlere gidiyor. Kentteki tüm dinamiklerin aday adayları arasında aday belirlemeye irade göstermeleri dünyaya demokrasi dersi vermek değil de nedir? Üstelik dünyanın en antidemokratik uygulamalarının olduğu bir ülkede. Binlerce kadrosu cezaevinde olan önceki iki dönem belediyelerine kayyum atanıp iradesi gasp edilen bir coğrafyada böylesi bir kararlaşma demokrasi mihengi değil de nedir?  13 Ocakta 31 Mart 2024 Yerel seçimlerde Silvan İlçemizde belediye başkanlığı için Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM)  başvuran 14 aday adayı arasından iki eşbaşkan seçilecek. aynı zamanda meclis üyelerini ve Büyükşehir Belediye eşbaşkan adaylarını da oy kullanma hakkı olan delegasyon belirleyecek. Sonuçlarına herkesin saygı duyması ve demokrasi adına atılan bu adımı bir sonraki hizmet için atılan adımlar takip etmeli. Tüm adaylar buna hizmet etmeli. Tüm halkımıza şimdiden hayırlı olması dileğiyle.