Hakikatten gündem bir hayli yoğun ve hareketli. Siyaset arenasında da oldukça hareketli gelişmeler var. Bir yandan CHP’de değişim tartışmaları, gizli, saklı ve açık toplantılar devam ederken, diğer yandan da AK Parti’de başlayan kongre hazırlıkları. Ve MHP kanadından hiç beklenmedik sürpriz İYİ Parti’ye yerel seçimlerde birliktelik çağrısı… Yaşanan bu gelişmeler, Ankara’nın önemli gündem başlıkları.
Adalet ve Kalkınma Partisi, yeni ‘A Takımı’nı oluşturmak için düğmeye bastı. 7 Ekim’de gerçekleşecek olağanüstü kongreye ciddi hazırlıklar yapılıyor. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir yandan yeni A Takımını hazırlarken, diğer yandan da yerel seçimlerde özellikle Büyükşehirlerde Belediye Başkanı adayı olacak isimler üzerinde sıkı bir çalışma sürdürüyor.
7 Ekim’de yapılacak olan olağanüstü kongreyle belirlenecek yeni MKYK ve Genel Merkez kadrolarında görev alacak isimlerin belirlenmesi için, oldukça kapsamlı yürütülen bir çalışma var. A takımının çok büyük bir bölümünün yeni isimlerden oluşacağı kesin. Her biri alanında uzman, liyakat sahibi, dürüst, şeffaf ve taban-halkta karşılığı olan isimlerin önemli birimlerin başına getirileceği konuşuluyor.
AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala’nın ‘İkinci adam’ olarak görevine devam edeceğine kesin gözle bakılırken, Siyasi ve Hukuk, ARGE, Ekonomi, Sosyal Politikalar gibi önemli birimlere yeni isimler getirilecek. Yeni isimlerle oluşacak A Takımının şekilleneceği, kongre sonrası da bu kez yerel seçimlerde aday olacak isimlerin belirlenmesi mesaisi başlayacak. AK Parti’nin belediye başkan adayları, Kasım ayı sonuna kadar belirlenmiş olacak.
Doğrusu AK Parti, sürekli bir değişim ve yeniliğe imza atan bir parti. Sadece nicelik değil, niteliği de olan bir parti. AK Parti bakanlarını milletvekili adayı yapmış, bakanlar kurulunu yeni isimlerden oluşturmuş bir siyasi parti. Bu değişimleri gerçekleştiren AK Parti, kuşkusuz, kongreyle birlikte de, kapsamlı bir değişime gidecek. Bunun işaretlerini de hem masada, hem de sahada devam eden kapsamlı çalışmalarla anlayabiliyoruz. Türkiye’nin her ilinde çalışma var. Sahada bire bir yapılan görüşmelerden alınan veriler var. Ve bunlar masada.
Evet. AK Parti, rakipleri değişim tartışmaları yaşarken, kendisi yerel seçimlere yönelikte adımlarını sıklaştırmaya başladı. Bunu biraz daha mutfak ve hazırlık dönemi olarak görebiliriz. Ancak şunu kesin olarak söyleyebilirim; Kasım ayının başları gibi hızla sahaya çıkma dönemini başlatacak AK Parti.
Zaten siyasetçinin sahada olmamak gibi bir lüksü yok, olmamalı. Sahada değilseniz siyasetçi değilsinizdir. Önce aday belirleme süreci, sonra kampanya süreci yapılacak. Asıl mevzu aday belirleme süreci tabi. AK Parti 5 yıl daha iktidarda olacak. Bir kültürü, tecrübesi var. Kongre sonrası, aday belirleme süreci sıkı bir şekilde başlayacak. Mevcut görevde olan belediyelerin performansının takibi başladı. ‘Hangi adaylarla kazanabiliriz’ çalışması şimdiden yapılıyor.
Yerel yönetimler başkanlığı, bu anlamda lokomotif görev görüyor. Geçen seçim kaybedilen başta Büyükşehirler olmak üzere, illerin tekrardan kazanılması için hummalı ve titiz bir çalışma gerçekleşecek. Adaylar ince eleyip sıkı dokunacak kapsamlı bir çalışmayla belirlenecek. Özellikle, İstanbul, Ankara, Adana ve Mersin’i kazanabilecek isimler aday yapılacak. Şuanda kulislerde adaylık için ismi geçenlerin hiçbirinin olmama ihtimali çok yüksek. Çünkü ifade ettiğim gibi, çok kapsamlı bir çalışmayla aday olacak isimler belirlenecek.
Şuan için AK Parti, tamamen 7 Ekim tarihinde yapılacak olağanüstü kongreye kilitlenmiş durumda. Önce Kongre sonra yerel seçim süreci..
Tabi yerel seçimler için AK Parti’nin hem avantajı, hem de dezavantajının olduğunu söylemek durumundayız.
AK Parti’nin en önemli avantajı, CHP'li belediyelerin karnesinin kötü olması. Karneleri zayıflarla dolu. Belediye başkanları maalesef 5 yılda beklenenin çok ama çok altında kaldılar. İstanbul, Ankara, Adana ve Mersin’de halkın beklentileri karşılanamadı. Elle tutulur, tek bir projeyi bile hayata geçiremediler. İzmir’i hiç söylemiyorum bile. Belediye Başkanları hizmet makamı olan makamlarını bırakıp, siyaset yapmakla uğraştılar. Bazıları Genel Başkanlığa aday adayı oldu. Vatandaşa ve metropol kentlere hizmet etmeyi bir tarafa bıraktılar.
Vatandaşın da memnuniyetinin olmaması, karnelerini zayıflarla doldurdu. Bu durum AK Parti açısından iyi bir fırsat ve avantaj. Ama…Mevcut ekonomik durum da göz ardı edilemez.
Zamlar, hayat pahalılığı ciddi anlamda etkileyecek. Bu durum AK Parti açısından dezavantaj. Yerel seçimlere kadar ekonomik durumda bir düzelme olur mu bilmem ama, iyileşme sinyalleri bile AK Parti’yi yerel seçimlerde oldukça rahatlatır.