CHP'de her seçim sonrası alışık olduğumuz bir tabloyla karşı karşıyayız. CHP'de haftalardır devam eden kriz, gizli toplantılar, gündemin önemli başlıkları arasında olunca, biz de birkaç kelam edelim dedik.
Bir defa yıllardır değişmeyen bir gelenek haline geldi bu durum CHP'de. Sayısız kaybedilen seçim, arkasından gelen kriz ve değişmeyen sonuç. Bugünlerde parti içerisinde kazan kaynıyor. Gençlik Kolları Başkanı’ndan tutun da belediye başkanları, grup başkanları, eski ve yeni üst düzey yöneticilere kadar ciddi bir huzursuzluk var. Hepsi değişim için birleşmiş ve değişim talepleri arşa kadar yükselmiş.
Ancak bu seslerine kulak tıkayanlar var. Başta Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve avaneleri… Atatürk'ün partisinde yaşanan bu kaos, seçmeni de ciddi anlamda rahatsız etmiş, hatta küstürmüştür.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından, parti tabanı tarafından istifa etmesi istenen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 'istifa edip etmeyeceği' sorusuna haftalar önce yanıt vermişti.
İstifa etmeyeceği, parti içerisinde değişime gideceğini kamuouyla paylaşmıştı. İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Bu mesaj, huzursuzluğun ve kaousun başlamasına zemin hazırladı.
Kılıçdaroğlu'nun 'İstifa etmeyeceğim' mesajı, parti içinde ve CHP'ye destek veren seçmen kitlesinin büyük bir bölümünde ciddi bir krize neden oldu. Yeni ve eski CHP'liler de aynı çatı altında birleşerek, 'İstifai, istifa, istifa' çağrı ve talebinde bulunmaya başladı. Peki bu çağrı karşılık bulur mu? Bence kocaman bir HAYIR!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, girdiği her seçimi kaybettiği gibi son yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de kaybetti. Kılıçdaroğlu'na 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde aldığı yenilginin ardından partisinden ve seçmenlerden istifa sesleri haftalardır yükselerek devam ediyor.
Başta yeni ve eski CHP'liler olmak üzere parti seçmeni, CHP'ye yakın gazeteciler ve neredeyse herkes yenilginin faturasını Kılıçdaroğlu'na kesiyor. Hedefe konulan Kılıçdaroğlu'ndan istifa etmesi isteniliyor.
Oluşturduğu MYK ile koltuğunu sağlama alan Kemal Kılıçdaroğlu ise, 'Parti içerisinde huzursuzluk yok. Gemiyi limana teslim edeceğim' diyerek görevine devam edeceğinin altını çiziyor.Yani resmen 'Ben istifa filan etmeyeceğim' diyor.
Mağlup olunan seçimlerin ardından CHP, bir yandan değişim bir yandan da kurultay sancısı çekiyor. 28 Mayıs'ın ardından birbirine giren CHP'de Kılıçdaroğlu için taban, seçmen ve muhalif medya istifa çağrısını haftalardır yüksek sesle yaparken, Kılıçdaroğlu ise gelen tüm eleştirilere kulaklarını tıkayarak, yoluna devam ediyor.
Kılıçdaroğlu'nun istifa filan edeceği yok. CHP'liler daha da fazla kendilerini yormasın. Kılıçdaroğlu, oluşturduğu ekiple koltuğunu çoktan sağlama almış durumda. Türkiye’de artık bırakın sadece CHP içerisinde, bütün siyasi platformlarda Kılıçdaroğlu'nun istifa etmesi gerektiği konuşuluyor.
Bütün bu tartışma, talep ve çağrılara kulaklarını tıkayan Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Mayıs sonrası, üzerindeki baskıdan kurtulabilmek için alışılagelmiş yöntemi izledi.Rahmetli Deniz Baykal da, benzer şekillerde kendi parti içi iktidarını sürdürüp orada vitrin yenilemeleriyle yoluna devam ederdi. Kılıçdaroğlu da aynısını yaptı.
Kılıçdaroğlu, son gerçekleştirdiği yeni MYK’sıyla bir karar alarak, bütün teşkilat yapısını doğrudan kendisine bağladı. Yani örgütün tamamını atama veya azletme yetkisi var!
CHP, bu şekliyle devrim yapan parti olmaktan, CHP olmaktan vazgeçti. Kılıçdaroğlu ve ekibi partiyi ortanın sağına çekti. Atatürk’ün partisi ve Türkiye için belirlediği ilkelerden tamamen uzaklaştı. Bütün terör örgütlerinin desteklediği bir parti oldu.
Belediye başkanları, hizmet makamında olduklarını unuttu ve millete hizmet etmek yerine siyasi mesaj ve söylemlerle yerel yönetimde sınıfta kaldı.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı 'tek adamlık' iddiası ile eleştiren Kılıçdaroğlu, kendi tek adamlığını tamamen tartışmaya kapatıyor. Üstelik Sayın Erdoğan çok başarılı, kendisi ise başarısız.
Şahsen ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun neden o koltukta kalmak istediğini, bunda neden bu kadar ısrar ettiğini halen anlamış değilim. Bundan sonra seçim kazanacağını filan mı sanıyor?
Kılıçdaroğlu'nun istifa filan edeceği yok. 'İstifa' çağrıları ise haber olmaktan öteye gitmeyecektir. Ne İmamoğlu, ne Tanju Özcan ne de yapılan gizli ve açık toplantılar, hiçbiri sonuç vermeyecektir.
CHP bir süre daha Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde yoluna devam edecektir. Biliyorum CHP yönetiminin bazıları ve seçmenin geniş kesmi üzülecek ama doğrusu bu. Kılıçdaroğlu koltuğu sağlama aldı. Daha da bırakmaz. CHP'ye hayır mı, şer mi olur? Orasını zaman gösterecek!