21 Ağustos tarihinde Kur'an kursundan eve dönerken kaybolan ve 19 günlük arama çalışmalarının ardından köyden yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan Eğertutmaz deresi kenarında çuvalın içinde ölü olarak bulunan Narin Güran'ın cansız bedeni Adli Tıp Kurumunda yapılan incelemelerin ardından ailesine teslim edildi.
Küçük kızın kaybolduğuna dair ihbar hemen güvenlik güçlerine yapıldı ve arama çalışmaları başlatıldı. İlk günlerde umutlar yüksek olsa da zaman ilerledikçe, kaybolan küçük kızın sağ salim bulunmasına dair umutlar yavaş yavaş tükenmeye başladı.
19 Günlük Arama ve Umutsuz Bekleyiş
Narin Güran’ın kaybolmasının ardından yapılan arama çalışmaları tam 19 gün sürdü. Jandarma, polis, gönüllü ekipler ve çevre halkının yoğun katılımıyla kırsal bölgelerde, dağlık alanlarda ve nehir kenarlarında aramalar yapıldı. Ayrıca, olayın çevresel faktörleri göz önünde bulundurularak evin yakın çevresindeki kameralar incelendi, görgü tanıkları sorgulandı ve tüm olası senaryolar değerlendirildi. Narin’in ailesi ve tüm Diyarbakır halkı, günler geçtikçe artan bir endişe ve üzüntü içinde, küçük kızın bulunmasını bekledi.
Ancak 19. günün sonunda Narin’in cansız bedeninin bulunmasıyla olayın korkunç gerçeği gün yüzüne çıktı. Narin Güran’ın cesedi, kaybolduğu yere uzak olmayan bir alanda, toprağa gömülü halde bulundu. Bu, sadece Narin’in ailesi için değil, tüm Türkiye’de derin bir üzüntü ve şok yarattı.
Cinayetin Ardındaki Gerçekler: Soruşturmanın İlk Gelişmeleri
Narin’in cesedinin bulunmasının ardından başlatılan soruşturma, olayın bir cinayet olduğunu ortaya koydu. Yapılan otopsi sonucu, küçük kızın ölüm sebebinin şiddet içerikli olduğu belirlendi. Narin’in kaybolduğu gün, tanık ifadelerine göre çevrede şüpheli kişiler görülmüştü. Jandarmanın bu kişilere dair başlattığı kapsamlı soruşturma, kısa süre içinde ilk ipuçlarını verdi.
Soruşturmanın ilk aşamasında, Narin’in çevresinde dolaşan birkaç kişi gözaltına alındı. Bunların arasında, amcası olan Köy muhtarı aile fertlerinin ifadelerinin ifadelerine başvurmak için gözaltına alındılar. Jandarma ve Emniyet bu kişiye odaklanmasıyla birlikte cinayet soruşturması derinleştirildi. Deliller toplandı, ifadeler alındı ve Narin’in son görüldüğü yerlerle bu şahsın hareketleri arasında bağlantı kuruldu.
İlk itiraf
Arama çalışmaları sonrasında gözaltına alınan Narinin Amcası olan köy muhtarı sorgulamasının ardından çıkarıldığı adli mercilerce tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Diyarbakır'da Kur’an kursundan çıktıktan sonra bir daha haber alınamayan Narin Güran'ı arama çalışmaları 13'üncü gününde sürerken, soruşturma kapsamında gözaltına alınan amca Salim Güran, savcılıktaki işlemlerinin ardından tutuklandı.
Gözaltında tutulan kişilerden biri olan itirafçının beyanı doğrultusunda kolluk kuvvetlerinin daha önce taranmış bölgeye giderek tekrar arama faaliyetlerine sürdürmeleri neticesinde Narin’in cansız bedenine ulaşıldı.
Narin’in kaybolması toplumda büyük bir öfke ve tepki dalgası oluştu. Bağlar ilçesindeki kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde evinde 21 Ağustos günü Kuran kursuna gitmek için ayrılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın arama çalışması 13’üncü gününde sürüyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında Narin Güran'ın amcası ve aynı zamanda Tavşantepe Mahallesi muhtarı Salim Güran, tutuklama talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilerek tutuklanmıştı.
Amca Güran, 'Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' ve 'Kasten adam öldürme' gerekçeleriyle çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Diyarbakır halkı ve tüm Türkiye adaletin tecelli etmesini bekliyor.
Toplumsal Tepki ve Acı
Narin Güran’ın hunharca öldürülmesi, sadece Diyarbakır’da değil, tüm Türkiye’de infial yarattı. Küçük bir çocuğun böylesine acımasız bir şekilde hayattan koparılması, toplumda derin bir travmaya neden oldu. Birçok insan sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirdi ve Narin için adalet talep etti. Özellikle çocuk istismarlarına ve cinayetlerine karşı daha sert önlemlerin alınması yönünde talepler yükseldi.
Narin’in cenaze töreni, büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Ailesi ve sevenleri, küçük kızın ardından gözyaşı dökerken, cenazeye katılan binlerce insan “Artık bir çocuğun daha canı yanmasın” diyerek sessiz bir şekilde protesto düzenledi. Bu olay, Diyarbakır’da ve ülke genelinde çocukların güvenliği konusundaki farkındalığı artırdı.
Sonuç: Bir Çocuğun Kaybı ve Adaletin Bekleyişi
Narin Güran’ın kaybolmasıyla başlayan trajik süreç, bir cinayetin dehşet verici detaylarıyla son buldu. 19 günlük arama çalışmalarının ardından bulunan küçük kızın ölümü, ailesini ve Türkiye ve tüm Diyarbakır’ı yasa boğdu. Cinayet soruşturması derinleştikçe, suçlu adalet karşısına çıkarıldı ve dava süreci devam ediyor. Ancak bu olay, bir çocuğun kaybının toplumda ne denli büyük bir acı ve öfke yaratabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Diyarbakır halkı ve Narin’in ailesi, adaletin yerini bulmasını ve bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için gereken tüm önlemlerin alınmasını talep ediyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması adına, toplumda çocuklara yönelik koruma önlemlerinin artırılması ve suçluların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği düşüncesi her geçen gün daha da güçleniyor.
Narin’in tabutuna duvak bırakıldı
Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cesedi bulunan Narin Güran için cenaze namazı kılındı. Narin’in tabutuna duvak bırakıldı.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos tarihinde Kur'an kursundan eve dönerken kaybolan ve 19 günlük arama çalışmalarının ardından köyden yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan Eğertutmaz deresi kenarında çuvalın içinde ölü olarak bulunan Narin Güran'ın cansız bedeni Adli Tıp Kurumunda yapılan incelemelerin ardından yakınlarına teslim edildi. Narin Güran’ın cenazesi, Batıkarakoç Mahallesi'nde (Köyünde) kılınan cenaze namazının ardından defnedilmek üzere Tavşantepe köyü mezarlığına götürüldü.