Süleyman Soylu’dan ‘kayyım’ açıklaması: Kasıt aranır

Gazete Duvar’dan Can Bursa’lıya konuşan eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kayyım ve MHP lideri Devlet Bahçe’nin ‘Öcalan’ açılımına ilişkin konuştu.

DEM’li Belediyelere kayyım atanmasına ilişkin konuşan Soylu, “Kayyım meselesi de ‘Terörsüz Türkiye' projesinin en önemli ilkesidir. Bir çelişki mi var diye soruyorsun ya, tam da Terörsüz Türkiye'nin en önemli ilkesi, bizim yerel yönetimlerimize de terörün bulaştırılmasının engellenmesidir. Terörsüz Türkiye de aynı zamanda hukuk kurallarının ve demokrasi kurallarının işlediği bir Türkiye'dir. Eğer hukuk kuralları ve demokrasi kuralları işlemiyorsa orada bir problem var demektir.

‘Kasıtlı şekilde aday gösterildiler’

YSK’ya göre ilk derece mahkemesinde hakkında karar verilmiş birinin aday yapılması engellenmiyor. Çünkü belki temyiz mahkemesi bu kararı bozacak. Ama hüküm onandıktan sonra gereği yapılır. Siyaseten yasaklı hale getirilirse zaten aday yapılamaz. Burada sorumluluk siyasi partilerdedir. Siyasi partiler, terör soruşturmasında ya da kovuşturmasında adı geçen birini aday yapıyorsa burada kasıt aranır. Bugüne kadar yerine kayyım atanmış kişiler, kasıtlı şekilde aday gösterilmişlerdir.

‘Buna yol verirseniz…’

Devlet buna bigane kalamaz, hukuk da buna bigane kalamaz. Bu çok net. Buna yol verirseniz siz Terörsüz Türkiye değil, terörün yönettiği bir Türkiye ile karşı karşıya kalırsınız. Oradan elde edilecek insan kaynağının, oradan elde edilecek finansın, desteğin, moralin önünü açamazsınız. Dünyanın hiçbir ülkesini açamazsınız.

Bahçeli’nin Öcalan açılımı

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan açılımına ilişkinde konuşan Soylu, “Devlet Bey’in ne söylediğini, muhalif muvafık herkes çok iyi anlıyor. Biz terörü Türkiye sınırları içinde mağlup ettik. Sınırımızın dışında da terörü etkisiz hale getirmeye çalışıyoruz. Şimdi bunun topyekun tasfiyesine ihtiyaç var. Atılan adımlar da bunun için...

‘Terör örgütü uymazsa yöntem belli’

Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuşmaya yönelik mutabakatı da açık. Şu anda bizim beklememiz gereken şey bu öneriye karşı terör örgütünün kendisini lağvetmesidir. Bu kadar basit. Ha içeride siyaset yapacaksınız, buyurun yapın. PKK’dan bağımsız bir siyaset yapın. Devlet Bey, çerçeveyi çizdi. Muhatap Kandil değil, Edirne değil, Batı da değil. Muhatap İmralı. Bu önemli bir şey. Bu süreç ne demektir biliyor musunuz? Küreselleşmenin sonuna geldiğimiz bu zaman diliminde Sayın Cumhurbaşkanımız ve Devlet Bahçeli'nin Türkiye'yi büyük bir koşuya hazırlaması demektir. Bakın tekrar söylüyorum, bunu yapmayabilirlerdi. Günlük siyasi meşgaleyle ülkeyi idare edebilirlerdi. Ama bunu kesip geleceğin Türkiye'sine yepyeni bir süreç üretiyorlar şu anda. Kim bunu engellerse bedelini öder. Onun için diyorum ki Cumhurbaşkanımızın ve Devlet Bahçeli Bey'in milliyetçiliğiyle, vatanseverliğiyle kimse yarışmaya kalkmasın. Bunlar beyhude çırpınışlardır. Türkiye önümüzdeki yarım asrı ve yarım asırdan sonraki gelecek tüm asırları bambaşka bir çizgiyle götürebilme fırsatındadır. Ha terör örgütü çağrıya uymadı. Türkiye'nin yolu, yöntemi bellidir zaten. Burada kimseye teslim olunmaz. Ama arzu edilen nedir? Türkiye'nin birlik içerisinde, beraberlik içerisinde bu Türkiye Yüzyılı yürüyüşünü gerçekleştirebilecek adımları atmaktır.” Duvar