İHD Diyarbakır Şubesi: İhlal verileri korkunç

İHD Diyarbakır Şubesi’nde yapılan açıklamaya, İHD Onursal Başkanı Akın Birdal ile çok sayıda kişi katıldı. İHD  Diyarbakır Şubesi Başkanı Ercan Yılmaz, 24 Temmuz'dan bu yana tüm taraflara sorunların diyalog ve müzakere ile çözülmesi için çağrılarda bulunduklarını ve barış nöbetleri tuttuklarını söyledi. Barışın sağlanmamasının olumsuz taraflarını göstermeye çalıştıklarını belirten Yılmaz, bir ülkenin demokrasi karnesini tüm dünyaya göstermek istediklerini söyledi.

Yılmaz, raporun incelenmesi halinde bu ihlallerin "korkunç" bir boyuta ulaştığının görüleceğini söyledi. Yılmaz, “Siyasi iktidara Kürt meselesinin barışçıl çözümü için bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz" dedi.  Hazırlanan rapor, Yılmaz tarafından okundu. 

İLK 6 AYDA 60 YASAK, 36 MÜDAHALE

Raporun amaç ve kapsam kısmında 2015-2024 yılları arasını kapsayan veriler, Türkiye’de insan hakları ve medeni haklara yönelik baskının artarak vahim düzeylere ulaştığı, sivil alanın ise gittikçe daha fazla daralmakta olduğunu gözler önüne serdiği belirtildi. Anayasa’nın 34’üncü maddesi kapsamında güvence altına alınan “toplantı ve gösterilerin”, 24 Temmuz 2015 tarihinden bu yana Valiliklerin ve Kaymakamlıkların hukuk dışı bir biçimde aldığı kararlar ile yasaklandığı iddia edilen raporda, yasaklamaların kimi kentlerde süresiz, kimi kentlerde ise 15 günde bir ya da her ay yenilendiği vurgulandı. 
Raporda, “Sadece 2024 yılının 24 Temmuz tarihine kadar idari makamlar tarafından 60 kez çeşitli toplantı ve gösteriler hakkında yasaklama kararı açıklanmış, kolluk güçleri tarafından 36 toplumsal gösteri veya açık hava toplantısına müdahale edilmiştir. En az 27 bin kişi de gözaltına alındı” denildi. 

BİRDAL: FIRSATLAR HEBA EDİLDİ

Raporun açıklanmasının ardından konuşan İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümsüzlüğünün getirdiği sonuçların raporda yer aldığını belirtti. Türkiye’nin 9 yılda demokrasiden, insan hakları ve barıştan uzaklaşmasının raporunu açıkladıklarını dile getiren Birdal, “Türkiye önemli bir kavşakta. Bugüne kadar Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için, bu coğrafyada yaşayan herkesin insan olmaktan kaynaklanan haklarıyla yaşaması için önemli fırsatlar yaşanmıştır. TBMM'de, yerel yönetimlerde muhatap yaratılmasıyla bu sağlanmıştı. Egemen güçler bu yaratılan bütün fırsatları heba etti" dedi. 

“BARIŞ İÇİN KOLLEKTİF İRADE ORTAYA ÇIKMALI”

Kürt sorununun çözümü konusu ve barışın bir kez daha gündeme geldiğini ifade eden Birdal, “Bir ülkede barış yoksa demokrasiden, insan haklarından, iş ve ekmekten bahsetmek kolay değil. Kürt sorununun barışçıl çözümü için bugün gelen fırsatın değerlendirilmesi ve birçok belirsizliğin giderilmesi gerekir. Öncelikle ‘Ne oldu ne oluyor, ne olacak?’ diye açıklama yapılmalı. Hak, adalet ve barış savunucuları Ankara'da barış konferansı düzenleyebilirler. Barış için kolektif bir irade ortaya çıkmalıdır. Bu irade ile komisyon kurulabilir. Muhatap köprüleri taraflar arasında oluşturulabilir. Resmi bir açıklamadan itibaren de süreç yasaya bağlanmalıdır. Bu süreç barışa gitmelidir. Bize düşen ne varsa onu yerine getireceğiz" diye konuştu.