Araştırmacı, Gazeteci Yazar Ferhat Parlak, İngiltere'deki bir kütüphanede yer alan İbnü’ı-Ezrak el-Fariki'nin kitabında Selahaddin-i Eyyubi Camii'nin Mervaniler tarafından yapıldığının yazıldığını söyledi.

Nâsır-ı Hüsrev'in Ortadoğu'yu gezdiğinde Silvan'a da geldiğini belirten Parlak, "Hüsrev'i caminin bulunduğu yerde bir musallat taşının olduğunu, çeşme ve şadırvanlarından bahsettiğini ve çok güzel bir suyun burada aktığını söylüyor" dedi.

Mervanilerin inşa ettiği camiye daha önce Acem Camisi dendiğini dile getiren Parlak, "Bizanslılar döneminde de bir bazilika taşı varmış burada. Bu bazalika taşı üzerinde 1031 yılında Mervaniler döneminde caminin inşa edildiği belirtilmiş. O dönemde caminin ismini Acem Camisi kurmuşlar. Mervaniler Silvan'ı fethettiğinde Handaniler burada varmış. Handaniler de arapmış. Araplar daha çok bu camiye geldikleri için acem camisi denmiş" diye konuştu. 

Selahaddin-i Eyyubi'nin 1185 yılında Silvan'ı Artuklular'dan aldığını belirten Parlak, şunları söyledi:

"Selahaddin-i Eyyubi 1185 Silvan'a geliyor ve Silvan'ı Artuklular'dan alıyor. Selahaddin-i Eyyubi, Silvan merkeze girmeden Allah'a dua ediyor ve diyor ki 'Ya Rabb'im bu şehri kan dökmeden almak istiyorum" ve Eyyubi diploması yoluyla Silvan'ının içine giriyor.

Hatun var, Hatun'un eşi yaşamını yitirdiği için Selahattin Eyyubi hatuna diyor ki 'senin haysiyetin ve onurun ayaklar altına alınmaması için tahta gelmeyeceğim, oğlumu senin kızınla evlendireceğim, Silvan hem senin hakimiyetinde olsun hem de bizim hakimiyetimizde olsun diye' diyor. 

Bu konuşmadan sonra Selahattin Eyyubi Cuma günü bu camiye geliyor ve namaz kılıyor. namaz kıldığı esnada hutbede caminin seydası diyor ki 'Peygamberimiz Hz. Muhammed, güzel ahlak ve güler yüzlü olmak da bir sünnettir" Bunun ardından Selahaddin-i Eyyubi, caminin dışına morali bozuk bir şekilde çıkıyor. 

Seydi, Eyyubi'nin koluna giriyor ve ona moralinin neden bozuk olduğunu soruyor. Bunun üzerine Eyyubi de, 'Kudüs işgal altında, ben nasıl güler yüzlü olurum' ve Eyyubi o camide namaz kıldıktan sonra ismi Selahaddin-i Eyyubi Camisi olarak değişiyor."

Daha önce caminin dört minaresinin olduğunu kaydeden Parlak, "Her bir minare bir mezhebi temsil ediyordu. Osmanlı ve Artuklu döneminde de restore ediliyor bu cami. Her restore eden kendi mührünü vuruyor. Ana camiyi Mervaniler inşa etmiş" diye konuştu