Demokratik Kurumlar Platformu, Diyarbakır’dan Ankara’ya “Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü” sloganıyla yürüyüş düzenleyeceklerini duyurdu. Konu ile ilgili Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenleyen platform, yürüyüşün amacı ve detaylarını paylaştı. Kürtçe ve Türkçe yapılan açıklamada, Kürtçe açıklamayı DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır yaparken, Türkçe açıklamayı da TJA Aktivisti Gülistan Sarılı yaptı. Sarılı, yürüyüşün 16 Aralık’ta (yarın) Diyarbakır’dan başlayıp 20 Aralık’ta Ankara’da son bulacağını duyurdu.

Türkiye’nin ve bölgenin tarihsel bir süreçten geçtiğini, Kürt sorununun artık ertelenemez bir noktada olduğunu söyleyen Sarılı, “Bu coğrafya halklar, kültürler, diller ve inançlar bahçesidir. Ancak ulus-devletçi politikalar, Mezopotamya ve Anadolu’nun bu zengin yapısını cehenneme çevirmiştir. Üçüncü Dünya Savaşı olarak adlandırılan bu süreçte, savaşın bedelini yine bu kadim toprakların halkları ödüyor. Artık barışa ve demokratik çözüme yönelmenin zamanı gelmiştir” dedi.

Gülistan Sarılı, Kürt sorununun çözümünde Abdullah Öcalan’ın kritik bir rol oynadığını belirterek, “Sayın Öcalan, koşullar oluştuğunda çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine geçişi sağlayacak güce sahip olduğunu ifade etmiştir. Ancak bu çözüm iradesinin hayata geçmesi için tecridin kaldırılması ve gerekli koşulların sağlanması gerekiyor. Onurlu bir barış için bu adımların atılması elzemdir” şeklinde konuştu.

Kürt sorununun çözüm adresinin Meclis olduğunu kaydeden Sarılı, şunları söyledi: “İlk inkâr politikalarının Meclis’te başladığını hatırlatan Sarılı, çözüm sürecinin de yine aynı çatı altında başlatılması gerektiğini belirtti. Sarılı, “Meclis, halkların iradesini temsil ediyor. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında Meclis, tarihsel sorumluluğunu yerine getirerek demokratik bir çözümün kapısını aralamalıdır.”

Yürüyüşün güzergahını açıklayan Sarılı, “Yürüyüş, Diyarbakır’dan başlayarak Urfa, Antep, Adana ve Mersin üzerinden devam edecek ve 20 Aralık’ta Ankara’da sona erecek. Aynı tarihlerde İstanbul’dan da bir yürüyüş kolu hareket edecek. Çözüm ve barış isteyen herkesi bu yürüyüşe katılmaya davet ediyoruz. İki koldan Ankara’ya ulaşarak barış talebimizi güçlü bir şekilde dile getireceğiz” dedi.

Türkiye’nin dış politikasını eleştiren Sarılı, “Kadınlar öncülüğünde DAİŞ barbarlığına karşı dünya tarihine daha şimdiden geçmiş olan Rojava Devrimi, hem Kürtler için hem de dünyadaki devrimci demokrat tüm halklar için ‘Demokratik ulus’ paradigmasının yaşam bulduğu halklar devrimine dönüşmüştür. Kürt halkı için bu kadar önemli olup duygusal bağın kurulduğu Rojava’nın savaş alanına dönüştürülüp hedeflenmesinin daha büyük gerilimlere neden olacağı aşikardır. Gidişat tehlikeli ve çözümsüzlüğü derinleştirmektedir. Bu politika, ancak ve ancak iç barışı değil, çelişki ve çatışmaları tahkim eder. Ülkenin kaderinin masada olduğu şu süreçte bu yanlıştan derhal dönülmelidir. Kürt düşmanlığı üzerine kurulan sömürü çarkına su taşımaktan vazgeçilmelidir” ifadelerini kullandı.

Sarılı, konuşmasını çözüm ve barış çağrısıyla sonlandırarak, “Barışın yolu demokrasi ve özgürlük adımlarından geçer. 16 Aralık’ta Diyarbakır’dan başlayan yürüyüşümüz, barış isteyen tüm kesimlerin Ankara’da buluşmasıyla taçlanacaktır. Meclis’i de bu tarihi sürece katkı sunmaya ve rolünü oynamaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.