Diyarbakır’da toplumsal barış için diyalog çağrısı

Valilik yasağına rağmen Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde “Komploya karşı direniyoruz, özgürlük için Diyarbakır’da buluşuyoruz” şiarıyla yapılacak miting için İstasyon Meydanı ve civarında olağanüstü güvenlik önlemleri alındı.

Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlemek istenen “Özgürlük Mitingi”ne valilik izin verilmezken Ofis semtinde bulunan Sanat Sokağı ve Yaşar Kemal Caddesi üzerinde birçok kişi bir araya geldi.

Miting için Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan’ın da aralarında bulunduğu kitle uzun süre bekledi.

İstasyon Meydanı’na çıkan yolların polis tarafından kapatılması üzerine Ofis semtinde bir araya gelen kitle temsilcileri ile polis arasında yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamayınca burada toplanan kitleye hitaben DBP Eş Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ile DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan konuşma gerçekleştirdi.

‘Halkın iradesine kulak verin’

DBP Eş Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, halkın iradesine kulak verilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

“Yan yana oturup konuşabilelim. Görünmeyen yerden bize mikrofonlardan bağırmayın diye. Bu halkın iradesine artık kulak verin diye. Bu kadar görmüyorum, duymuyorum, bilmiyorum zihniyeti bitirdi ülkeyi. Yeni bir anayasadan bahsediyorsunuz, iç barıştan bahsediyorsunuz, toplumsal barıştan bahsediyorsunuz. Neyin üzerine kuracaksınız? İnkârın üzerine mi? Tecridin üzerine mi? Yokluğun üzerine mi kuracaksınız? Artık kapılar açılmalı, fikirler konuşulmalı”

DBP Eş Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar’ın ardından DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan bir konuşma yaptı.

Konuşmasına polisin anonslarına tepki göstererek başlayan Bakırhan, “Türkiye barışı böyle sağlanmaz. Bir devlet memurunun eş genel başkanımızın konuşmasına müdahalesi ile iç barış sağlanmaz. Bizim muhatabımız siz değilsiniz. Bu ülkeyi yönetenlerdir. Bizim muhataplarımız bize cevap versin. Benim konuşmama müdahale etmeyin, ortamı provoke etmeyin” dedi.

‘Komploya, tecride karşıyız’

Kürt sorunun güvenlikçi politikalarla çözülmeyeceğine dikkat çeken Bakırhan, “Türkiye’nin 4 yanından insanlar bu komployu kınamak için yollara düştü. Binlerce insan engellendi. Komplo ile tecritle bu ülke nereye vardı. 22 yıldır iktidarda olan hükümete sesleniyorum. İmralı kapılarına kilit vurdunuz, bu kilit Türkiye halklarının ayaklarına pranga vurdunuz. Türkiye hem içeride, hem dışarıda ciddi bir sıkışmışlık içerisindedir. Bizler bu ülkenin geleceğini düşünenler, onun için komploya ve tecrite karşıyız” diye konuştu.

Toplumsal bir barış çağrısı

Kürt sorunun çözümü için iki adresi olduğunu belirten Bakırhan şunları söyledi: “Türkiye’nin toplumsal bir barışa ihtiyaç var. Toplumsal barış için, adreslerden biri İmralı, diğer TBMM’dir. İmralı’nın kapılarını açın. Meclis bu sorunu bir güvenlik sorunu olarak değerlendiremez. Yeter, yetti. Gençler iş bulsun, aş bulsun diyorsak, yaşadıkları yerde doysun istiyorsak, gençler yaşamını yitirmesin istiyorsak, Ortadoğu’daki bu ateşin ülkemize sıçramasını istemiyorsak, muhatapları ile Kürt meselesinin çözülmesini sağlamamız gerekiyor.”

Konuşmaların ardından kitle sloganlar atarak dağıldı.