DİYABET DEYİP GEÇME, DUR !
HABER - Mehmet Rumet SOYLU
Ya da onu doğru kullanamamasına bağlı olarak kanda şekerin yüksek oranda kalmasına neden olan kronik bir hastalıktır. İnsan vücudu ihtiyacı olan enerjiyi protein, yağlar ve karbonhidratlardan elde eder. Bunların en önemlisi de ‘Glikoz’ yani şekerdir. Kan, glikozu vücudun tüm hücrelerine taşır. Hücreler ihtiyaç duydukları glikozu pankreastan elde edilen insülin hormonu sayesinde kullanır. İnsülin hormonu vücut tarafından yapılmazsa, glikoz enerjiye dönüşemeyecek ve kan şekeri yükselecektir. Bu da beraberinde ‘Şeker Hastalığını’ getirir.
Düzenli ve dengeli beslenmek, hareketli bir yaşamı tercih etmek şeker hastalığından uzak kalmayı sağlayacak faktörlerdendir. Diyabet hastası kişiler uygun şekilde tedavi edilmediği takdirde yaşam süreleri ortalama 8 yıl kısalmaktadır.
Son yıllarda yanlış beslenme nedeniyle ortaya çıkan obezite de diyabete eşlik eden ve kapı aralayan bir durumdur.
-Tip 1 Diyabet
BELİRTİLERİ : Bulantı-kusma ile birlikte,halsizlik, karın ağrısı, dalgınlık, ciltte ve ağızda kuruluk, çok su içme ve geceleri sık idrara çıkmak.-Tip 2 Diyabet
BELİRTİLERİ: İştahlı olmaya rağmen kilo kaybı, yaraların geç iyileşmesi,kaşıntı, bazen görme bozuklukları, el ve ayaklarda uyuşma, kadınlarda vajinal akıntı ve kaşınmalar.
-Gebelik Diyabeti
-İlaç ve hormonal bozukluklara dayalı diğer sebepler olarak belirlenmiştir.
Şeker hastalığı bulunanlarda genel olarak aşağıdaki belirtiler görülmesine rağmen zaman zaman diyabetin türüne göre farklı semptomlar da gerçekleşebilir.
-Çok sık idrara çıkma ve fazlalaşan susuzluk hissi ile ağız kuruluğu.
-El ve ayaklarda karıncalanma ve özellikle ayak tabanında yanma.
-İsteğe bağlı olmadan kilo verme buna rağmen çok sık acıkma.
-Görüşün bulanıklaşması, yorgun ve halsiz hissiyatı.
-Yaraların geç iyileşmesi, ciltte kuruma ve genital bölgede kaşınma.
-Gereksiz ve zamansız sinirlilik hali.
-Diş eti, vajina ve cilt enfeksiyonlarında artış.
DİYABET TANISI NASIL KONURDünyanın hemen her bölgesinde görülen diyabet, neredeyse salgın haline gelmiş durumda. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre 2035 ylında dünyadaki tahmini diyabetli sayısı 590 milyonu aşkın olacaktır. Türkiye’de diyabet görülme sıklığı %13.7’dir. Türkiye’de bazı bölgelerde bu oran %20’leri bulmaktadır. Tanı, doktor muayenesi ve kan şekeri ölçümü ile konulmaktadır. Diyabet takibi ömür boyu ve uzman doktor eşliğinde yapılmalıdır.
Diyabet tanısı, kan şekeri ölçümleri ve şeker yüklenmesi ile konulabilmektedir. En az 8 saat süren bir açlıktan sonra ‘açlık kan şekeri’ veya yemek sonrası ikinci saat bakılan ‘tokluk kan şekeri’ ölçümü hastalığın teşhisi için fikir verir.
DİYABETİN YOL AÇTIĞI KOMPLİKASYONLARDiyabet hastaları hem yaşam koşullarını düzeltmezlerse ve hem de ilaçlarını zamanında ve yeterli düzeyde almazlarsa önemli rahatsızlıklarla karşı karşıya kalabilme riskleri yüksek.
-Diyabetin en çok zarar verdiği organ gözdür. Diyabet kontrol altına alınmaması halinde, görmemeye kadar varan göz sorunlarıyla karşılaşmak mümkündür.
-Bunun yanı sıra böbrek sağlığını olumsuz yönde etkileyerek böbrek yetmezliğine kadar gidebilir. Diyalize giren böbrek hastalarının %40’a yakını diyabete bağlı hastalardır. Erken tanı, böbreklerin korunması için de önemli bir faktördür.
-Kalp ve kan damarları, her insanda hasar görebilir ama diyabetlilerde bu oran daha yüksektir. Bu oran neredeyse 4 katına kadar çıkabilmektedir. Kontrol altına alınmayan diyabet, kalp krizlerine, inmelere ve tansiyon yükselmesine sebep olabiliyor.
-Diyabetin yol açtığı sinir hasarları nedeniyle, cinsel sağlıkta ciddi zararlar görülebilir. Erkeklerde sertleşme sorunu kadınlarda orgazma ulaşma yeteneğinden uzaklaşma bunların başında gelir.
-Kan şekerinin yüksek olması, vücudun enfeksiyonlarla savaşıp iyileşme yeteneğini zayıflatır. Bu durum deri ve diğer dokluların ölmesine neden olabilir.
DİYABETTE TEDAVİ VE KORUNMADiyabet tedavisinin en önemli amacı, kan şekeri yükselmelerini ve kan şekeri düşmelerini önlemektir. Tedavinin değişmez kuralları; ‘eğitim, dengeli beslenme, egzersiz ve tip 1 şeker hastalığında ömür boyu insülin kullanmak. Tip 2 şeker hastalarında şeker düzeyini normal sınırlar içinde tutmaya yönelik yaşamak ve planlı olarak ağızdan alınan haplar kullanılabilir.
Ayrıca, Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeli, tam tahıl, kuru baklagiller tercih edilmelidir. Fazla tuz, şeker ve un tüketiminden uzak durmalı ve fiziksel aktivitelere yoğunluk verilmeli. En önemlisi de sigara ve alkol tüketimi bırakılmalıdır.