214 yıllık Diyarbakır Sancağı kente getirildi

Eser, konservasyon sürecinin ardından Diyarbakır’a getirilerek, Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan teberrükat deposunda muhafaza altına alındı.

 Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Hakan Demir, "Sancak, konservasyon işlemleri tamamlandıktan sonra bölgemize geri getirildi. Restorasyon süreci yaklaşık bir yıl sürdü ve şu anda eserimiz sağlıklı bir şekilde korunuyor" açıklamasında bulundu.

Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki Hz. Süleyman Camii’nden alınarak 2012 yılında Gaziantep Mevlevihane Vakıf Müzesi’ne nakledilen Diyarbakır sancağı, 2021 yılında İstanbul’a gönderilerek konservasyon işlemlerine tabi tutuldu. Restorasyon çalışmalarının ardından sancağın Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan özel teberrükat deposunda saklanması sağlandı. 214 yıl öncesine, yani Hicri 1225 (1810) yıllarına tarihlendirilen bu sancak, üzerinde hilal şeklindeki madalyonlar, Allah (cc), Hz. Muhammed (SAV) ve dört halifenin isimleri, Diyarbakır’ın fethine atıfta bulunan "Ya Hazreti Halid" ifadesi ve üç kılıç simgeleri ile dikkat çekiyor. Ayrıca sancağın üzerinde Hud ve Saff surelerinden zaferi müjdeleyen ayetler, Besmele ve İhlas Suresi ile “Bir saatlik adalet, 70 yıllık ibadetten hayırlıdır” hadisi yer alıyor.

Hakan Demir, sancağın 214 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, "Yapılan değerlendirmelere göre sancağın Hicri 1225 yılına tarihlendiği ve konservasyon sürecinde bu tarihin doğruluğu teyit edildi. Sancak, Hz. Süleyman Camii’ndeki türbede tespit edildi ve koruma amacıyla Gaziantep Mevlevihane Vakıf Müzesi’ne gönderildi. Burada muhafaza edilen eser, bölgeye uygun bir müze bulunmadığı için İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvarı’na gönderildi" dedi.

Demir, konservasyon sürecinin yaklaşık bir yıl sürdüğünü ifade ederek, "Bu tür eserlerin restorasyon süreçleri oldukça kapsamlı ve zaman alıcıdır. Eserimiz çürümeye, boya solmasına ve malzeme kaybına karşı korundu. Şu anda Diyarbakır’daki özel teberrükat deposunda güvenli bir şekilde muhafaza ediliyor. Gelecekte Diyarbakır’da uygun bir müze açıldığında, bu ve diğer tarihi eserlerimizi burada sergileyeceğiz" diye ekledi.